Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13765 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 8922 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/07/2008NUMARASI : 2006/159-2008/357Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden miras bırakanları G. A..'a ait 7616 parsel sayılı taşınmazda bulunan binan bodrum ve zemin katındaki dükkanların davalı tarafından haklı bir nedeni olmaksızın kullanıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kayden davacıların miras bırakanları G.. adına kayıtlı taşınmazda yüklenici ile yapılan sözleşmenin ve tapuda devredilen payların hükmen iptal edildiği, davalı kullanımının haklı bir dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kayden davacıların miras bırakanı adına kayıtlı 7616 parsel sayılı taşınmazda bulunan binaya davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın müdahale ettiği belirlenmek ve bilirkişilerce tespit edilen ecrimisile hükmedilmek suretiyle davanın kabulüne, karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak, dava dilekçesinde istenilen ecrimisil miktarı belirtilerek bunun üzerinden harç alınması ve yargılama aşamasında bilirkişice belirlenen ecrimisil değeri üzerinden harç ikmali yapılması doğru ise de, davada elatmanın önlenmesi de istenildiği halde, elatılan yer için bir değer gösterilmemiş olmasının doğru olduğu söylenemez.Hemen belirtilmelidir ki; elatmanın önlenmesi isteğinin, taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır.Bu tür bir davada, HUMK 'nun 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16. Maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı kuşkusuzdur.Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini ve harcı yatırılmaması halinde de ne gibi bir mukteza tayin edileceğini 30. ve 32.maddelerinde hükme bağlamıştır.Somut olayda, mahkemece elatılan yerin değeri keşfen belirlendiği halde harç ikmali yapılmaksızın bu istek bakımından dava kabul edilmiştir. Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteği bakımından keşfen belirlenen taşınmaz değeri üzerinden harcın ikmal edilmesi ondan sonra davaya devam edilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.