Davacı, davalıya ait işyerinde 01.05.1991-10.06.1994 tarihleri arasında hizmet akti ile çalıştığının tespiti istemiştir.Mahkemece, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş ise de bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırıdır.Davacıya ait 01.05.1991 tarihli ve davalı Ergun Kandemir adına tescilli Oral Diş Labaratuvarı isimli “57737” sicil nolu işyerinden verilen işe giriş bildirgesinin davalı Kurumda olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği konusunda toplanmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 Sayılı Yasa'nın 79. (5510 Sayılı Yasa'nın 86.) maddesi “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. “hükmünü içermektedir. Madde hükmünde yazılı hak düşürücü sürenin işlemeyeceği söz götürmez. Mahkemece işin esasına girip deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmelidir. Yargıtay HGK'nun 03.03.2004 tarih 2004/21-139 Esas-117 Karar ve 05.02.2003 tarih 2003/10-7 Esas-53 Karar sayılı ilamları da bu yönlere işaret etmektedir.Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 19.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.