MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/04/2010NUMARASI : 2008/319-2010/236Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ihdasen Hazine adına kaydedilen 1044 (72) parsel sayılı taşınmazın davalı Seyhan ve Adana Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uyugulamaları sonucu yeni imar parsellerine giderek malikleri adına tescil edildiğini, ancak yapılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat isteminde bulunmuş,yargılama aşamasında taşınmazın yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içerisinde kalması üzerine anılan belediye davaya dahil edilmiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, Seyhan Belediye Başkanlığı aleyhine açılan dava yönünden anılan Belediyenin taraf sıfatı kalmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına; Diğer davalılar aleyhine açılan davanın, davaya konu taşınmazın park ve orman alanında kaldığı ve eski hale ihyasının mümkün olmadığından, yapılan ikinci imar uygulaması ile de davacıya başka parsellerden yer verilerek herhangi bir kaybının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma istemi değerden reddedilerek, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, kadastral parselin ihyası olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesinde ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bu imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi üzerine bilahare davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ikinci imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiği, taşınmazın yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.Davacı Hazine eldeki davada çekişmeli taşınmazda yapılan imar uygulamalarının iptal edildiğini, sicilin dayanaksız hale geldiğini ileri sürerek, kadastral parselin ihyası veya tazminat istemiştir.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalı Seyhan Belediyesi sınırları içerisinde kalmadığı ve anılan belediyenin bu nedenle de taraf sıfatının bulunmadığı gözetilerek davalı Seyhan Belediyesi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına biçiminde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, diğer istekler yönünden de davanın reddine karar verilmiş ise de; sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kaydın dayanaksız hale geldiği ve sicilin yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmiş olup, ihdasen oluşan dava konusu parsel kapsamında kalan yer yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, imar işlemlerinin idari yargı yerinde görülüp kesinleşen davalar ile iptal edildiği ve sicilin dayanağının kalmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir. Davacı Hazinenin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.