Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13680 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 12883 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : SİNANPAŞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/03/2008NUMARASI : 2007/162-2008/75Taraflar arasında görülen davada;Davacı, Vakıflar İdaresi mülkiyeti Sinan Paşa Vakfına ait 1577 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak yapılan imar uygulamasının İdare Mahkemesince iptal edildiğini, imar uygulaması sonucu oluşan 134 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tescilinin dayanağının kalmadığını ileri sürerek tapu iptal ve kadastral mülkiyet durumuna dönülmesi isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalinden kaynaklanan yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, harca tabi nitelik taşıyan bir davanın açıldığının kabul edilebilmesi için, başvurma ve nispi harcın alınması gerekeceği tartışmasızdır.Davacı, Vakıflar Bölge Müdürlüğü olup, harca tabi olduğunda da kuşku yoktur.Her nekadar, 5737 Sayılı Vakıflar Kanununun 77.maddesinde “… tüm iş ve işlemleri, her türlü vergi, resim, harç ve katılım payından istisnadır” hükmüne yer verilmiş ise de, anılan hükmün yargı harçlarını kapsamadığı yasal ve yargısal uygulamalar gereğidir. Anılan kural, Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2008 tarih ve 2008/18-777 esas, 2008/788 sayılı kararı ile de sabittir.Oysa somut olayda, dava açan davacı idareden gerek başvuru, gerekse nispi harç tahsil edilmemiştir. Harç ikmali sağlanmaksızın davanın devamına ve yargılamanın sürdürülmesine 492 Sayılı Harçlar Yasasının 30.ve 32.maddeleri hükmü gereğince yasal olanak yoktur.Hal böyle olunca, gerek başvurma harcı gerekse nispi harcın tahsil edilmesi ve bu gerek ifa olunduğu takdirde davaya devam edilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Kabule göre de, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmiş olması nedeniyle sicilin dayanağının kalmadığı ve yolsuz tescil konumunda bulunduğu gözetilere, kadastral parselin ihyasına karar vermekle yetinilmesi gerekirken, ayrıca imar parselinden ifrazen tapu iptali ve kadastral parsele tevhiden tesciline ilişkin hüküm kurulmuş olmasıda isabetli değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açılanan nedenlerle HUMK’nun 428. md. gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.