MAHKEMESİ : SİNANPAŞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 20/03/2008NUMARASI : 2007/150-2008/73Taraflar arasında görülen davada;Davacı Vakıflar İdaresi, Sinanpaşa Vakfı adına kayıtlı 1577 parsel sayılı taşınmazda dava dışı belediye tarafından yapılan imar uygulaması sonucu davalılar adına 134 ada 3 sayılı imar parselinin oluştuğunu, ancak anılan şuyulandırma işlemlerinin idari yargı yerinde iptal edilerek kararın kesinleştiğini, böylece yeni oluşan imar parsellerinin dayanağının kalmadığını ileri sürüp, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı idare vekili ve davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalinden kaynaklanan yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, harca tabi nitelik taşıyan bir davanın açıldığının kabul edilmesi için başvurma ve nispi harcın alınması gerekeceği tartışmasızdır.Davacı, Vakıflar Bölge Müdürlüğü olup, harca tabi olduğunda da kuşku yoktur.Her nekadar, 5737 Sayılı Vakıflar Kanununun 77.maddesinde;"... tüm iş ve işlemleri, her türlü vergi, resim, harç ve katılım payından istisnadır" hükmüne yer verilmiş ise de, anılan hükmün yargı harçlarını kapsamadığı yasal ve yargısal uygulamalar gereğidir. Anılan kural, Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2008 tarih ve 2008/18-777 esas, 2008/788 sayılı kararı ile de sabittir.Oysa, somut olayda, dava açan davacı idareden gerek başvuru, gerekse nispi harç tahsil edilmemiştir. Harç ikmali sağlanmaksızın davanın devamına ve yargılamanın sürdürülmesine 492 Sayılı Harçlar Yasasının 30.ve 32.maddeleri hükmü gereğince yasal olanak yoktur.Hal böyle olunca, gerek başvurma harcı gerekse nispi harcın tahsil edilmesi ve bu gerek ifa olunduğu takdirde davaya devam edilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Kabule göre de, imar uygulaması idari yargı yerinde iptal edilmiş olması nedeniyle sicilin dayanağının kalmadığı ve yolsuz tescil konumunda bulunduğu gözetilerek, kadastral parselin ihyasına karar vermekle yetinilmesi gerekirken, ayrıca imar parselinden ifrazen tapu iptali ve kadastral parsele tevhiden tesciline ilişkin hüküm kurulmuş olması da isabetli değildir.Tarafların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.