Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13663 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20518 - Esas Yıl 2012
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Katılanın kendisine ait ... plakalı otonun satışı için verdiği ilan üzerine sanıklar Kerim ve Mustan'ın katılanla irtibata geçip müşteri olduklarını söyledikleri ve bir çek numarası vererek aracı bu çek ile satın alacağız dedikleri, katılanın çeki araştırdığı, sağlam olduğunu öğrenince 15.000 TL bedel ile satış konusunda anlaştıkları, ertesi gün sanıkların çekte sorun olduğunu, yerine senet vermeyi teklif edip senet bedeli ödeninceye kadar aracın devrini almayacaklarını taahhüt ettikleri, katılanın buna inandığı ve sanıklara noterden satışa dair vekalet verdiği, sanıkların senet bedelinin ödenme günü gelmeden aracı sanık Durmuş'un üzerine vekaleti kullanarak aldıkları ve senet bedelinin de ödenmediği, bu şekilde sanıkların katılanı dolandırdıkları sanık savunmaları, katılan ve tanıkların beyanları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanıkların mahkumiyetleri yerine beraatlerine hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.