MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, tehditHÜKÜMLER : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanıklar ..., ..., ... müdafine gerekçeli kararın 13.05.2013 tarihinde tebliğ edilmesi, temyiz isteminin ise 14.05.2013 tarihinde yapılmış olması karşısında sanıklar ..., ..., ... müdafinin temyiz isteğinin süresinde olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:A) Sanıklar ... ve ... hakkında hakaret ve tehdit suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı, yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesi gerektiği,Anlaşıldığından, sanıklar ... ile ... müdafinin temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,B) Sanıklar ... ile ... hakkında tehdit suçundan verilen kararların temyizinde;Temiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:Sanıklara yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Hapis cezasının kanuni sonucu olarak TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmemiş ise de, bu hususun infaz aşamasında resen dikkate alınabileceği,Anlaşıldığından, sanıklar ..., ... ile sanık ... müdafinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,C) Sanıklar ... ile ... hakkında hakaret suçundan verilen kararların temyizinde;Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanıkların atılı suçlamayı kabul etmemeleri, 26.10.2009 tarihli olay tutanağından, atfedilen hakaret sözlerinin öncesinde tartıştıkları kişilere yönelik söylendiği, mağdur polis memurlarına söylenmediğinin anlaşılması, mağdur polis memurlarının ifadelerinde de, sanıkların doğrudan kendilerine hakaret ettiğine dair bir anlatım bulunmaması karşısında yasal unsurları oluşmayan hakaret suçunda yerinde olmayan gerekçe ile sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi,2-Kabule göre de;Hakaret eyleminin aleni bir yer olan karakol bahçesinde işlenmiş olması nedeniyle sanıklar hakkında TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanmaması,Kanuna aykırı ve sanıklar ..., ... ile sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.