Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13631 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22570 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : Alanya İş MahkemesiTarihi : 26/02/2015Numarası : 2013/189-2015/166Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 07.07.2015 günü belirlenen saatte temyiz eden davalı C... Otelcilik Tic.A.Ş. vekili Av.A...K... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Gelenin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.2. Davacı vekili, davacının 25.4.2001-27.3.2013 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesini fazla çalışma alacaklarının ödenmemesi ve hakkında iftira atılması nedeniyle kendisinin feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ve fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacının fazla çalışma alacağı zamanaşımı nedeniyle kısmen kabul edilmiştir.Mahkemece aynen “Yerleşik Yargıtay içtihatları ıslaha karşı zamanaşımı defi nedeniyle red olunan miktarlar yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yönündedir. Ancak zamanaşımı bir itiraz olmayıp defi niteliğindedir. Yani taraflarca ileri sürülmeden hakim zamanaşımını kendiliğinden dikkate alamaz. Zamanaşımına uğramış borç eksik borçtur. Zamanaşımına uğramış olan alacak hukuken doğmuş bir alacak olup, karşı tarafça zamanaşımı defi ileri sürülmediği müddetçe davacının zamanaşımına uğramış olsa dahi bu miktar alacağına kavuşma imkanı mevcuttur. Davacı vekilinin zamanaşımı defi ileri sürülüp sürülmeyeceğini bilmediği bir dönemde hesabını ileri sürülmesi ihtimaline göre yapmasını beklemek hakkaniyete aykırı bir durum yaratmaktadır. Davalı tarafça ileri sürülmemesi halinde davacının ıslah dilekçesindeki talep ettiği tüm alacaklar yönünden kabul kararı verilmesi ihtimali bulunmaktadır. Ancak ıslaha karşı zamanaşımı defi nedeniyle karşı vekalet ücretine hükmediliyor olması bir nevi davacıyı zamanaşımına uğrayan alacaklardan önceden feragat ederek davasını ıslah etmesine sevk ve mecbur etmektedir. Açıklanan nedenle ıslaha karşı zamanaşımı nedeniyle reddedilen miktarlar yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği kanaati hasıl olduğundan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmemiştir.” gerekçesi ile davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmemiştir.Mahkemece davacının davalı tarafından zamanaşımı ileri sürüleceğinin tahmin edilememesi nedeniyle alacaktan önceden feragate mecbur bırakıldığı gerekçesiyle vekalet ücretine hükmedilmemiş ise de, yasal çalışma sürelerinin üzerinde çalıştığını iddia eden davacının alacak zamanaşımına uğramadan önce dava açması mümkün olup, hiç kimse dava açmaya zorlanamayacağından süresinde davasını açmaması tamamen kendi takdiridir. Alacağın zamanaşımına uğramasına sebebiyet veren davacı işçinin Kanunla düzenlenen zamanaşımı sürelerini ve usül hükümlerini bilmesi, dava açarken buna göre alacağını talep etmesi gerekir. Aksinin kabulü halinde davalının sürekli zamanaşımı sürelerinden sonra dahi dava açılması tehdidi ile karşı karşıya bırakılması söz konusu olacaktır. Kanuni zamanaşımı defini ileri süren davalının davacı kadar davada haklarını kullanabilmesi ve bütün hukuki müesseselerden yararlanması asıldır.Mahkemece yerinde olmayan gerekçe ile davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesi hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına takdir olunan 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.