Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13608 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12159 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : ANKARA 19. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/06/2010NUMARASI : 2010/172-2010/181 Taraflar arasında görülen davada;Davacı, ortaklığın giderilmesi kararına dayalı olarak yapılan ihale sonucu adına tecsil edilen 28383 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan davalılara ait muhtesatların bedelinin ödenmesine karşın müdahalenin sürdüğünü ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece, davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak davanın kabulüne karar verildiği gözetilerek yargılama giderleri, harç ve buna bağlı olarak avukatlık ücretinden temyize gelen davalıların sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda , sair hususlar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.Karar, davalı Ragıp vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece önceden verilen " elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne Dair karar Dairece " taşkınlığın 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi ve 2981/3290 sayılı Yasanın 10/c maddesi hükmü uyarınca yapılan şuyulandırma ile oluştuğu; çekişmeli taşınmazın ortaklığın giderilmesi davasına konu olduğu, ihale sırasında taşkınlıktan kaynaklanan bedelin alıcısı tarafından yatırıldığı" vurgulanarak,davalıların taşınmazı kullanımının haklı sayılamayacağı, bir başka ifadeyle taşınmazı tasarrufundan dolayı davaya sebebiyet vermediğinin söylenemeyeceği,yargılama giderleri ile harçtan sorumlu tutulması gerekeceği belirtilmiştir.Mahkemece,bozma ilamı doğrultusunda aleyhine hükmü temyiz edilen davalılar yargılama ve harçtan sorumlu tutulmuş iseler de, anılan bozma kararına konu olan mahkeme kararı; davalı R.. dışındaki davalılar tarafından temyiz edilmiş, davacı da temyize cevap yoluyla (katılma) hükmü temyiz etmiştir. O halde, ilk kararın davacı tarafından davalı Ragıp hakkında yöntemine uygun biçimde temyiz edilmiş olduğu söylenemez.Hal böyle olunca, yerel mahkemenin ilk kararının davalı R.. yönünden kesinleştiği gösetilmeden yargılama giderlerinden sorumluluğu gerektirir biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Davalı Ragıp'ın temyiz itarazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.