Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13587 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 27336 - Esas Yıl 2010





Dava, davacı kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, izin ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı Balıkesir Valiliği İl Özel İdaresi avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, izin ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti, ücret alacağı ve iş arama izni verilmediği için fazla çalışma ücreti alacaklarını istemiştir.Davalı Balıkesir Valiliği İl Özel İdaresi, davanın husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, diğer davalı ile aralarında asıl işveren ilişkisinin bulunmadığını savunmuştur.Diğer davalı, davalı Balıkesir Valiliği İl Özel İdaresinin asıl işveren olduğunu, davacının iş akdinin, yeni ihale yapılmaması nedeniyle kendileri tarafından feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu, davalı Balıkesir Valiliği İl Özel İdaresi'nin asıl işveren diğer davalının ise alt işveren olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalı Balıkesir Valiliği İl Özel İdaresi temyiz etmiştir.1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerekti-rici sebeplere göre davalı Balıkesir Valiliği İl Özel İdaresi'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışma ücretinden hakkaniyet indirimi yapılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. (Yargıtay 9.HD. 11.02.2010 gün 2008/17722 E. 2010/3192 K, Yargıtay 9.HD. 18.07.2008 gün 2007/25857 E. 2008/20636 K.) Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.Dairemizin önceki kararlarında; fazla çalışma ücretlerinden yapılan indirim,kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla,davalı tarafın kendisini avukatla temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi kabul edilmekteydi. (Yargıtay9. HD.11.02.2010 gün 2008/17222 E,2010/3192 K.)Ancak, işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada, mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı işçi tarafından bilinemeyeceğinden, Dairemizce 2011 yılı itibariyle maktu ve nispi vekalet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş, bu tür indirimden kaynaklanan ret sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsizliğe yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dahi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda, yukarıda değinildiği üzere fazla çalışma alacağından yapılan indirim sebebiyle ret vekalet ücretine hükmedilmekle birlikte, Borçlar Kanunu'nun 161/son, 325/son, 43 ve 44. maddelerine göre, yine 5953 Sayılı Yasa'da öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine hükmedilmemek-teydi. Bu durum uygulamada hakkaniyete aykırı sonuçlara neden olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve fazla çalışma alacağından yapılan indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.Somut olayda, fazla çalışma yapıldığı taktiri delil niteliğindeki tanık beyanlarına göre tespit edildiğinden hakkaniyet indirimi yapılmaması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇTemyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.