Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13549 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12071 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : ÇANAKKALE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/07/2010NUMARASI : 2008/173-2010/379Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan eşi Şevki'nin adına kayıtlı 3571 parseldeki 1 ve 2 nolu bağımsız bölümleri mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalıya temlik ettiğini ileri sürerek, payı oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının iddialarını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi a raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; miras bırakan Ş.'nin adına kayıtlı 3571 sayılı parseldeki 5/8 arsa paylı 2 nolu bağımsız bölümü 28.09.1998'de, 3/8 arsa paylı 1 nolu bağımsız bölümü ise 12.07.2004'de satış suretiyle davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır. Davacı, işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, 5/8 arsa payı yönünden, murisin davacı ile evlenmeden çok önce devir yaptığı, davacının bu pay yönünden muvazaa ve tenkis iddialarının dinlenemeyeceği, 3/5 arsa paylı bağımsız bölüm yönünden ise muvazaa iddialarının kanıtlanamadığı, davalının murise bakıp ilgilendiği, hizmet ve emek olarak bedelin ödendiği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Oysa somut olayda; muris Ş.. ile davacının 27.08.2003'de evlendikleri, murisin 01.02.2008'de öldüğü, murisin emekli maaşı aldığı, değişik tarihlerde davacı aleyhine boşanma davaları açtığı, ilk boşanma davasının redle sonuçlanıp kesinleştiği, 2.boşanma davası ise Ş..'nin ölümü nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.Hemen belirtilmelidir ki; dava konusu 5/8 arsa paylı 2 nolu bağımsız bölüm yönünden miras bırakan tarafından temliki işlemin yapıldığı, 28.09.1998 tarihinde davacının yada davalının mirasçı olabilecek konumda bulunup bulunmaması, muris muvazaası iddiasının incelenmesine engel değildir. Önemli olan, temlikin mirasçılardan (terekeden) mal kaçırma amaçlı yapılıp yapılmadığının saptanmasıdır.Öyle ise, anılan pay ve bağımsız bölüm yönünden muvazaa iddialarının araştırılması, delillerin eksiksiz toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğinde kuşku yoktur.Kalan 3/5 arsa paylı bağımsız bölüm yönünden ise, temlikin bedelsiz olduğu mahkemenin de kabulündedir. Gerekçede belirtilen bakımın bedel yerine geçeceği gerekçesine somut olayın özelliği ve özellikle yukarıda değinilen somut olgular karşısında itibar edilemez.. Öyle ise, 3/5 arsa paylı bağımsız bölüm yönünden işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca, yukarıdaki ilke ve olgular doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.