DAVA VE KARAR:
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi
davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu
anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü.
Davacı vekili,
müvekkilinin davalı Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü ile dava dışı şirketler
arasında imzalanan ihale sözleşmeleri uyarınca davalı Üniversite'ye ait
hastanede işçi olarak çalıştığını, iş müfettişliğince işyerinde yapılan
incelemede davalı ile dava dışı şirketler arasında yapılan hizmet alım
sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tespit edildiğini, bu tespitin itiraz
edilmemesi nedeni ile kesinleştiğini, bu hali ile davacının baştan beri davalı
Üniversitenin işçisi haline geldiği halde 6772 sayılı Yasa gereği ödenmesi
gereken ilave tediye alacağının ödenmediğini iddia ederek bu alacağın davalıdan
tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kamu
kurum ve kuruluşlarına İş Kanunu hükümlerine göre çalıştırılmak üzere sürekli
veya geçici işçi alınmasına ilişkin usul ve esasların 01.09.2009 tarihinde
yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul
ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile düzenlendiğini, davacının bu yönetmelikte
belirtilen şartlara uygun olarak kamu işçisi olma hakkını elde etmediğini, 6772
sayılı Yasa ile düzenlenen ilave tediye hakkının kamu işçilerine uygulanmakta
olduğunu, davacının kamu işçisi olmadığından ilave tediye talep edemeyeceğini,
davacının yüklenici firma elemanı olduğunu, bahsedilen iş müfettişi muvazaa
raporunun 01.03.2008-31.12.2010, 01.01.2009-31.12.2010 tarihleri arasındaki
hizmet alımı sözleşmelerine ilişkin olduğunu, muvazaa raporunun sözleşmelerin
bitim tarihi itibari ile hukuken bir geçerliliği kalmadığını, alacağın
zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece istek hüküm
altına alınmıştır.
Davacının ilave
tediye ücreti talep edip edemeyeceği ihtilaflıdır.
Dosya içinde bulunan
07/08/2009 tarih ve 61 MO sayılı iş müfettişi raporuna göre Çukurova
Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 993 memur ve 562 akademik personel çalıştığı,
kamu işçişi çalıştırılmadığı, T.. Tem. Tur. Tah. Tic. Ltd. Şti ile
01/01/2008-31/12/2010 tarih aralığını kapsayan sözleşme ile 1000 işçi ile
Balcalı Hastanesi ve tamamlayıcı unsurlarının ve çevresinin temizliği, hijyene
ait materyallerin taşınması, hastaların ve hasta yakınlarının yönlendirilmesi,
hasta evrakının kayıt altına alınması, çamaşırhanede çamaşır yıkama, sıkma,
kurutma, ütüleme ve benzeri hizmetlerin yerine getirilmesi işinin verildiği, bu
ihale kapsamında çalıştırılan işçilerin sağlıkla ilgili işlerde çalıştırılmadığı,
yasaya uygun olmayan çalıştırma olmadığı, T.. Turz. Tem. Gıda ve Taş. A.Ş'ye
150 işçi ile malzemesiz yemek hazırlama ve dağıtım işinin verildiği, sözleşme
hükümlerine uyulduğu, T.. Turizm Tem. Gıda ve Taş. A.Ş.'ye 200 işçi ile
01/01/2009-31/12/2010 arasında yapılmak üzere Balcalı Hastanesi Biomedikal
Aletlerinin Bakım ve Temizliği Hizmetlerinin verildiği, sözleşme hükümlerine
uyulduğu, sağlıkla ilgili birimlerde biomedikal aygıtların bakım ve temizlik
işlerinin yapıldığı, 4857 sayılı Yasanın 3/2, Yönetmeliğin 12 ve 13.maddeleri
birlikte değerlendirildiğinde 29/06/2006 tarihinde tespit edilen muvazaa
raporunun taraflara tebliğ edilmiş olmasına rağmen gereğinin yapılmadığı, asıl
işverenlikçe yapılan temizlik işleri sözleşmesine malzemeli temizliğe ek olarak
hasta ve hastaya ait metaryallerin taşınması, hastaların ve hasta yakınlarının
yönlendirilmesi ve hasta evraklarının kayıt altına alınması hizmetleri ile
çamaşırhanedeki çamaşır yıkama, sıkma, kurutma, ütüleme ve benzeri hizmetlerin
de yapılacağı şeklinde kapsamın genişletildiği, davalı iş yerinde çalışan 1000
işçiden sadece 300 tanesinin temizlik işinde çalıştığı, geri kalan 700 işçinin
hastanede asıl işverenin yapması gereken sağlıkla ilgili işleri, işe giriş
tarihlerinden itibaren yapmış oldukları anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın
dayandığı, davalının itiraz etmediği için kesinleşen ve mahkemenin de
gerekçesinde dayandığı sözü edilen bu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
müfettiş raporu, temizlik işçisi adı altında alınıp da temizlik işi dışındaki
işlerde çalıştırılan işçiler bakımından muvazaa olgusu bulunduğuna ilişkin
olup, fiilen temizlik işi yapan temizlik işçileri bakımından hizmet alım
sözleşmesi ve asıl-alt işveren ilişkisi muvazaalı değildir. Zira davalı
üniversite asıl işe yardımcı iş niteliğindeki temizlik işini hizmet alım
sözleşmeleri ile satın alabilir.
Somut olayda; davacı
vekili yukarıda da anılan iş müfettişi raporlarına göre davacının davalı işçisi
sayılması gerektiğinden bahisle talepte bulunmuştur. Dava dilekçesinde davacının
fiilen hangi işte çalıştığına dair açıklama getirilmemiştir. Davacı taraf
davacının hizmet alım sözleşmeleri kapsamı dışında çalıştırıldığına ilişkin
yazılı belge sunmamış ve tanık dinletmemiştir. Dosya içerisinde bulunan SGK
belgeleri ve işverence sunulan evrak nazara alındığında davacının temizlik
işlerinde çalıştığının kabulü gerekmiştir.
Davalı işverence
temizlik işleri için işe alınan davacı yine temizlik işlerinde
çalıştırıldığından davacı yönünden muvazaası söz konusu değildir. Davacı
tarafça delil olarak sunulan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettiş
raporu davalı işyerinde çalışan tüm işçilerin tek tek çalışma şartları ve
görevleri yönünden değildir. Temizlik elemanı adı altında alınan yüzlerce
işçiden birçoğu temizlik hariç teknik ve sağlık işlerinde çalıştırılsalar ve
bunlar açısından muvazaanın kabulü söz konusu ise de davacı gibi temizlik için
alınıp da temizlik işleri yaptırılanlar için muvazaadan bahsedilemez, zira
davacı ihale ve iş akdine uygun çalıştırılmıştır. Bu nedenle dosya kapsamına
göre temizlik işçisi olarak çalışan davacının davalı üniversitenin işçisi
sayılması mümkün olmadığından ve bu durumda davacının kamu işçisi sayılması
mümkün olmadığından 6772 sayılı Kanunla kamu kurumu iş yerlerinde çalışan kamu
kurumu işçilerine verilen ilave tediye ücreti alacağı talebinin reddi yerine
yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.
O halde davalı
vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan
kararın yukarıda yazılı nedenle bozulmasına, bozma nedenine göre davalının
alacağın hesabına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
12.05.2015 gününde oyçokluğu ile, karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
ÖLEN KİŞİNİN TÜKETİCİ KREDİSİ BORCUNDAN SİGORTA ŞİRKETİNİN SORUMLULUĞU-SİGORTALININ HASTALIĞININ BİLDİRMEMESİ
Normal
0
21
false
false
false
TR
X-NONE
X-NONE
MicrosoftInternetExplorer4
icra müdürünün tebligat yapılan kişilerin varlığını araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı -hatalı tebligat - bakanlığa açılan dava -görev
Davacı M.. S.. vekili Avukat S.. B.. tarafından, davalılar T.C. Posta Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü vdl. aleyhine 19/12/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca
Şirket hisselerinin haczi, yönetim yetkisi verir mi?
MAHKEMESİ : İzmir 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/11/2011NUMARASI : 2011/999-2011/990Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 11.06.2012 tarih ve 2012/3091-19898 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işl
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?