MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/06/2010NUMARASI : 2006/353-2010/279Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacılar, kayden maliki oldukları 35669 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlarına davalıya ait gecekondunun taşkın olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlardır. Davalı, taşkınlığın imar uygulaması sonucunda meydana geldiğini, yapı bedelinin ödenmesi gerektiğini belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıya ait yapının imar uygulamasından önce yapılmış olup, yapı bedelinin depo edildiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım istemlerinin kabulüne, depo edilen yapı bedellerinin davalıya ödenmesine, ecrimisil isteklerinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Asıl ve birleşen davalar, imar parsellerine elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, yapı bedeli ödenmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım taleplerinin kabulüne, ecrimisil isteklerinin reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 35669 ada 5 parsel sayılı taşınmazın asıl davanın davacıları ile dava dışı belediye adına kayıtlı bulunduğu, aynı ada 6 sayılı parselin ise birleşen davanın davacılarına ait olduğu, aynı ada 9 parsel sayılı taşınmazın da müşterek mülkiyet üzere olup, davalı ile birlikte dava dışı kişilerin de paydaş bulundukları ve 9 sayılı parseldeki yapının 5 ve 6 sayılı parsellere taşkın olduğunun keşfen belirlendiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; yıkım istekli davalarda, mütemmim cüz kuralı (TMK.’nın 684.mad.) gereğince tüm kayıt maliklerinin davada yer almaları zorunludur.Somut olayda, taşkın yapının bulunduğu 9 parsel sayılı taşınmazın davalı dışındaki paydaşları – F. K. mirasçıları olan N., S. ve S. K.- davada yer almamışlardır. O halde, taşkın yapının bulunduğu 9 parsel sayılı taşınmazın davalı dışındaki diğer paydaşlarının da davada yer almalarının sağlanması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.