Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13471 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12588 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : KANDIRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/02/2009NUMARASI : 2008/412-2009/70Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, ortak miras bırakanları H. k. F.'nın 18.05.1960 tarih 44 sayılı tapu kaydındaki payını vekil kıldığı torunu Ş. P. aracılığıyla oğlu M. P.'a satış yoluyla devrettiğini, M. P.'ın ölümünden sonra tapunun oğlu Ş.. P..'a intikal ettiğini, onun da taşınmazı davalı oğlu Y. P.'a verdiğini, işlemlerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapıldığını ileri sürerek, tapu kaydının payları oranında iptaliyle adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa sabit olsa da taşınmazın senetsizden tespit gördüğü ve davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, muris Fatma'nın tapu kaydındaki 1/3 payıyla ilgili işlemlerin muvazaalı biçimde yapıldığını, anılan tapu kaydının 7, 8, ve 9 sayılı parselleri kapsadığını ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.Dosyaya getirtilen kayıtlarda; 7, 8, 9 sayılı parselleri kapsadığı iddia edilen ancak kadastroda işleme tabi tutulmayan tapu kaydındaki muris F.'ya ait 1/3 payın vekil kılınan torunu .n tarafından murisin oğlu ve vekil Ş.'ın babası olan M.'e satıldığı, böylece iptali istenen 18.05.1960 tarih ve 44 sayılı tapu kaydının oluştuğu, M.'in ölümüyle geride çocukları Ş. ve H.'ın kaldığı, H.'ın miras payını Ş.'a satmasından ötürü M.'e ait 1/3 payın intikal ve alım suretiyle sicilin 31.07.1992 tarih, 7 sayısında Ş. adına tapuya tescil edildiği görülmektedir. Öte yandan; 2008 yılındaki kadastro tespitinde 154 ada 7, 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların hepsi senetsizden olmak üzere; 7 sayılı olanın davacı İsmail, 8 sayılı olanın davacı N.. ve 9 sayılı olanın da davalı Y. adlarına tespit gördüğü, 7 ve 8 sayılı parsellerin Kadastro Mahkemesinde davalı bulundukları, 9 sayılı parselin tespitinin ise 10.06.2008'de kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.Mahkemece, Kadastro Mahkemesinde davalı olduklarından bahisle 7 ve 8 sayılı parseller hakkında görevsizlik kararı verilmiş; 9 sayılı parsel hakkındaki dava ise, taşınmazın senetsizden davalı adına tescil edildiği ve zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Ne var ki, yapılan soruşturmanın hükme yeterli bulunduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Hemen ifade edilmelidir ki, 3402 Syılı Kadastro Yasası'nın 12/4. maddesi “Kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtları, işleme tabi kayıt niteliğini kaybederler. Bu kayıtlara dayanılarak kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinde işlem yapılamaz.” hükmünü içermekle birlikte, sözü edilen tapu kayıtlarının hukuki değerlerini koruyacakları da kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, çekişmeli tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle mahalline uygulanması, 7, 8 ve 9 sayılı parselleri kapsayıp kapsamadığının açıklığa kavuşturulması, kapsadığının belirlenmesi ve 7 ile 8 nolu parsellere ait tutanakların düzenleme tarihleri eldeki davanın açılış tarihinden önceki tarihte ise bu taşınmazlar yönünden Kadastro Mahkemesinde davalı olduğu gözetilerek 3402 Sayılı Yasanın 25.maddesi aracılığı ile 27.maddesi gereğince devir kararı verilmesi, yok eğer tutanağın tanzim tarihinden sonra eldeki dava açılmış ise o davanın neticesi beklenerek sonuca gidilmesi, öte yandan iptali istenen kaydın halen sağ gözüken dava dışı Ş. adına tescilli bulunduğu gözetilerek Ş.. hakkında ayrı dava açmaları için davacılara önel tanınması, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde tamamlanacak soruşturma sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilip hüküm kurulması doğru değildir.Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.