Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13406 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 12150 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : GÖKÇEADA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/07/2009NUMARASI : 2009/34-2009/75Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 207 ada, 1 ve 2 parseller ile 208 ada, 10 parsel sayılı taşınmazların ham toprak vasfı ile hazine adına kayıtlı olduğunu, bu parselleri birbirinden ayıran dere yatağının devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, davalının balık üretmek amacıyla dere yatağına iki adet beton bent yaptığını, dere yatağının denizle birleştiği kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı bölümde yapılaşmak suretiyle elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında 207 ada, 2 parsel sayılı yapı hakkında taleplerinin olmadığını belirtmiştir.Davalı, açılan davayı kabul etmediğini, havuzun ve bendin kendi mülkiyetindeki taşınmaz içerisinde kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; 207 ada 2 parsel hakkında açılan davadan vazgeçme beyanı nedeniyle karar verme yer olmadığına, 207 ada, 1 parsel ve 208 ada, 10 parselle ilişkin elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava; elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Davacı Hazine; 207 ada, 1 parsel ile 208 ada, 10 parsel arasında bulunan dere yatağına ve kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kalan bölüme davalının iki adet beton bent, balık üretmek amacıyla fırın, havuz ve merdiven inşa ederek yapılaştığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; anılan parsellerde herhangi bir muhdesatın bulunmadığı ve davalının bu parsellere bir elatmasının sözkonusu olmadığı anlaşılmaktadır. Esasen davacı hazinenin bu parsellere yönelik bir davası da bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece 207 ada, 1 parsel ve 208 ada, 10 parsellere elatmanın önlenmesi ve yıkım kararı verilmesi doğru değildir. Davalı temyiz dilekçesinde sair hususlar demek suretiyle kararı temyiz etmiş ve bu hususa değinmiştir. Öyleyse, davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Öte yandan yıkımı istenen muhdesatın dere yatağında ve derenin denizle birleştiği kesimde bulunduğu uygulama ile saptanmış ise de karar davacı Hazine tarafından temyiz edilmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.Hal böyle olunca; davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.