Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13377 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 12952 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : TUZLUCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/10/2007NUMARASI : 2007/6-2007/78Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu bir kısım taşınmazlarının davalı vakfa hibe etmesi için dava dışı T.K..a vekaletname verdiğini, ancak vekaletname de 11 ve 29 sayılı parsellerini bağışlaması konusunda yetki bulunmadığı halde bu taşınmazlarının da davalı vakfa bağışlandığını öğrendiğini, vekaletnamede belirtilen tapu kayıtlarının kadastro çalışmaları kesinleştiğinden hukuki değerini kaybettiklerini, eski tapu kayıtlarının yeni parsellere uygulanarak yapılan temlik işlemlerinin de hatalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.Davalı, zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının 26.5.1991 tarihli vakıf senedinde belirtilen 5 adet taşınmazını vakfa bağışladığını ve bunların tapuda devri için vekil tayin ettiğini, dava konusu taşınmazların hibe edildiğini başlangıçtan beri bildiğini, olayda hatadan sözedilemeyeceğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacı davasını ispat edemediğinden açılan davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, 26.01.2000 tarihli vekaletnameyle, tapu tarih, cilt ve sayfa numaraları ile mevkilerini belirttiği 5 adet taşınmazını davalı vakfa hibe etmesi konusunda yetki vererek dava dışı T. K.. vekil tayin ettiği, davacı adına anılan vekaletnameye dayalı olarak T.. tarafından dava konusu 11 ve 29 parsel sayılı taşınmazların 30.01.2001 tarihinde ve bağış suretiyle davalı vakfa temlik edildiği, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin 1978 yılında yapıldığı ve 11 sayılı parselin 26.11.1948 tarih ve 50 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak,29 sayılı parselin ise aynı tarih ve 49 sıra nolu tapu kaydı uygulanmak suretiyle davacı adına yapılan tespitlerinin 29.06.1979 tarihinde kesinleştikleri, davacı tarafından verilen vekaletnamede 29 sayılı parsele revizyon gören kaydın yer aldığı, 11 sayılı parsele uygulanan kaydın ise vekaletname kapsamı içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.Davacı, bir kısım taşınmazlarının davalı vakfa bağışı konusunda düzenlenen vekaletnamede, 11 ve 29 sayılı parselleri yönünden hibe yetkisi bulunmadığı halde vekili tarafından anılan taşınmazlarının davalıya bağışlandığını, esasen daha önceden kadastro çalışmaları yapılarak kesinleşmiş olduğundan, vekaletnamede yazılı tapu kayıtlarının hukuki değerini kaybettiğini, eski tapu kayıtlarının yeni ada parsellere uygulanması suretiyle hatalı ve yasalara aykırı devir işlemi yapıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 12/4. maddesinde “Kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtları, işleme tabi kayıt niteliğini kaybederler. Bu kayıtlara dayanılarak kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinde işlem yapılamaz.” hükmü düzenlenmiştir.O halde, işleme tabi kayıt niteliğini kaybeden tapu kayıtları itibariyle düzenlenen vekaletnameye dayalı olarak çekişmeli parsellerin temlikinin yasal olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Hal böyle olunca, temlike konu taşınmazlar bakımından davanın tümüyle kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.