Normal
0
21
false
false
false
TR
X-NONE
X-NONE
MicrosoftInternetExplorer4
/* Style Definitions */
table.MsoNormalxTable
{mso-style-name:"Normal Tablo";
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-priority:99;
mso-style-qformat:yes;
mso-style-parent:"";
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin-top:0cm;
mso-para-margin-right:0cm;
mso-para-margin-bottom:10.0pt;
mso-para-margin-left:0cm;
line-height:115%;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:14px;font-sizex:11.0pt;
font-familyx:"Calibri","sans-serif";
mso-ascii-font-familyx:Calibri;
mso-ascii-theme-font:minor-latin;
mso-hansi-font-familyx:Calibri;
mso-hansi-theme-font:minor-latin;}
DAVA VE KARAR: Adalet
Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 02.10.2013 gün ve 2013/15072/60691
sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca
düzenlenen 06.11.2013 gün ve KYB 2013/344859 sayılı ihbarnamesi ile;ödeme
şartını ihlal suçundan sanıklar F. ve Ayşe B.'in, 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanunu'nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar ayrı ayrı tazyik hapsi ile
cezalandırılmalarına dair, .. 2. İcra Ceza Mahkemesinin 01/11/2012 tarihli ve
2012/514 esas, 2012/926 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin,
.. 1. İcra Ceza Mahkemesinin 08/11/2012
tarihli ve 2012/1206 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın
incelenmesinde,
Dosya kapsamına göre,
icra kefillerinin taahhüdü ihlal suçundan cezai sorumluluğunun bulunması için
önce icra emrinin tebliğ edilip daha sonra taahhüt anlaşmasının yapılması
gerektiği, şikayete konu taahhüt anlaşması ile icra emrinin tebliğinin
20/01/2012 tarihinde yapıldığı ve aynı evrak üzerinde kefillik işlemi ile
taahhüt verme işleminin yapıldığı, bu nedenle yapılan taahhüt anlaşmasının
geçerli olmadığı gibi borçlu sanıklardan A.'in .... 2. İcra Ceza Mahkemesinin
10/05/2012 tarihli ve 2012/298 esas, 2012/387 karar sayılı dosyasında ibraz
ettiği doğum raporuna göre hamile iken ve gelir elde etme imkanı bulunmadığı
bir zaman diliminde borca kefil olup ödeme taahhüdünde bulunduğu ve dolayısıyla
borcu ödememe yönünde geçerli bir sebebi bulunduğu dikkate alındığında, borçlu
sanıkların üzerlerine atılı suçun oluşmadığı gözetilmeden itirazın kabulü
yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın
bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
SONUÇ: .... 3. İcra
Müdürlüğünün 2011/5805 sayılı takip dosyasında, 20.01.2012 tarihinde alacaklı
vekili ile sanıkların birlikte icra müdürlüğüne geldikleri, sanıkların borca
icra kefili oldukları, alacaklı vekilinin de bu hususu kabul ettiği, kefalet
harçlarının yatırıldığı, talep üzerine kefillere icra emri çıkarılıp tebliğ
edildiği, sanıkların sürelerden feragat ederek fer'ileri de açıkça gösterilen
borcu ödeme taahhüdünde bulundukları, bu işlemlerin aynı gün ve evrakla
yapılmasının taahhüdü geçersiz hale getirmeyeceği, ayrıca İİK'nun 340.
maddesinde makbul bir sebep olmaksızın ödeme şartını ihlal eden borçlunun
cezalandırılacağı öngörülmüş olup, uygulamada postaya gününden önce verilen
taksidin icra dosyasına gecikerek girmesi, hastalık, yangın, su baskını ve
deprem gibi olağanüstü olayların geçerli sebep olarak kabul edilmesi
karşısında, sanıklardan A.. 'in hamile olması olağanüstü bir sebep olmayıp,
borçlunun ekonomik durumunun borcu ödemeye yetmemesine rağmen taahhütte
bulunması ve bu borcu ödeyememesinin makbul sebep olarak değerlendirilemeyeceği
ve taahhüdün geçerli olduğu cihetle, .... 1. İcra Ceza Mahkemesinin 08.11.2012
gün ve 2012/1206 değişik iş sayılı kararına yönelik, CMK'nun 309. maddesi
uyarınca kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce
yerinde görülmediğinden reddine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına
tevdiine, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.