Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1336 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15731 - Esas Yıl 2014





Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil.. ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.06.2012 gün ve 114/288 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen 106 ada 684 nolu parselin kadastro öncesinde mirasen intikal, taksim ve satış yoluyla davacının zilyetliğine geçtiğini, eklemeli olarak uzun yıllardır davacının zilyetliğinde bulunduğunu, davacının 2000'li yıllarda taşınmaz üzerine ev inşa ettiğini, evin değerinin arazi değerinden çok daha fazla olduğunu açıklayarak, TMK'nun 713/1 uyarınca tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline, bu talep reddedilirse temliken tescile karar verilmesini, bundan ayrı olarak taşınmaz üzerindeki muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tesipiti ile bu hususun tapunun beyanlar hanesine şerhine, bu istemin reddi halinde de muhdesatın değerinin tazminine karar verilmesini istemiştir.Davalı Hazine temsilcisi, dava konusu parselin 16.09.1968 tarih ve 4 sıra nolu tapu kaydı ile Hazine adına kayıtlı bulunması ve bu yerin mütegayyip eşhastan Hazine'ye intikal eden yerlerden olması nedeniyle zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile 106 ada 684 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin rapor ve krokisinde A harfi ile gösterdiği 367,88 m2 lik kısım ifraz edilerek davacıya ait 106 ada 683 nolu parsele eklenmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, ifrazdan bakiye kalan kısmın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.Hüküm, süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; her ne kadar yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki, dava konusu 106 ada 684 parsel sayılı taşınmaza kadastro çalışmalarında 16.09.1968 tarih ve 4 sıra nolu tapu kaydının revizyon gördüğü ve parselin revizyon gören tapu maliki Hazine adına tespit ve tescilinin sağlandığı anlaşılmaktadır.İptal ve tescili istenen dava konusu yerin uygulanan tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığının mahkemece araştırılması ve tapulu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin herhangi bir hak bahşetmeyeceği göz önünde tutulması, bundan ayrı revizyon gören tapu kaydının kazanma sütununda mütegayyip eşhastan metruken Hazineye intikal eden yerlerden olduğu bildirilmiş olmasına göre, nizalı yerin usulüne uygun olarak kaçak ve yitik kişilerden Hazineye intikal eden yerlerden olup olmadığının sorulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırıdır.Kabule göre de, mahkemece, dava konusu taşınmazdan ifraz edilen kısımların tapu kaydı iptal edilmeden davacı adına tesciline karar verilmiştir. Tapu kaydı iptal edilmeden tescile karar verilmesi çifte tapuya yol açar. Mevcut tapu kaydı iptal edilmeden, aynı taşınmazın ikinci defa tapuya tesciline karar verilmesi yasaya aykırıdır.Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.