Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13292 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 13056 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : AKSARAY(KAPANAN) 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/05/2000NUMARASI : 1996/221-2000/221Taraflar arasında görülen davada;Davacı, dava konusu 1357 ada, 642 parsel sayılı taşınmaz muris S. K. adına kayıtlı iken 1985 tarihinde ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, düzenlenen sahte vekâlet ile payının davalı anne H.. K.’a satış yoluyla temlik edildiğini, satış konusunda davalı C.. K.’e verilmiş bir vekâletin bulunmadığını, hakkında sahte evrak düzenlenmesinden dolayı açılan kamu davasının derdest olduğunu, ceza davası kapsamında Adli Tıp Kurumundan alınan raporda “temlike konu vekâletnamedeki imzanın kendisine ait olmadığının saptandığını” ileri sürerek tapu kaydının miras payı oranında iptal ve tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı C.. K.., kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, kayıt maliki olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı H.. K.., davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davalı H..’ya yapılan temlike dayanak vekâlet akdinde satış yetkisi bulunmadığı, yolsuz tescil olduğu belirlenerek davanın kabulüne, davalı adına olan kaydın iptali ile davacı adına tesciline, ek kararla da süresinde yapılmadı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.Ek Karar, davalı H.. K.. mirasçısı H..K..tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava; sahte vekâlete dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan S. K..’un 22.09.1985 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak eşi H. K. ve çocukları S.., S.. ve H..’ın kaldığı, 14.12.1989 tarihli akitle muris olan babalarından intikal eden çekişme konusu 1357 ada, 642 parseldeki paylarını anneleri H. K.’a temlik ettikleri, 14.12.1989 tarihli kadastro tespit çalışmalarında anılan satış akdine dayalı olarak taşınmazın anne H.. K. adına tespit ve tescil edildiği, kadastro tespit çalışmalarının 20.04.1990 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Davacı; miras yoluyla intikal eden payının, sahte vekâletle vekil kılınan C.. K.. tarafından davalı annesi H..’ya 14.12.1989 tarihli akitle tapuda satış göstermek suretiyle temlik edildiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.Öncelikle belirtmek gerekir ki; Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi 1996/3 Esas, 2000/30 karar sayılı ceza davasında irdelenen vekâlet 09.04.1990 tarihli olup eldeki davada sözkonusu edilen vekâlet 13.10.1989 tarihlidir.Bu durumda anılan ceza davasında yapılan incelemenin olaya bir etkisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın sağlıklı bir biçimde çözümlenmesi 14.12.1989 tarihli temlik işleminde kullanılan vekâletnamenin sahte olup olmadığının belirlenmesi, diğer bir deyişle bu vekâletnamenin davacı tarafından davalı C..’e verilip verilmediğinin saptanması ile mümkündür. Oysa somut olayda böyle bir araştırma yapıldığından sözedilemez.O halde; 13.10.1989 tarihli vekâletin ilgili noterlikten temini, davacıdan sadır olup olmadığının saptanması ve diğer delillerle birlikte değerlendirilerek esas hakkında hüküm kurulması gerekir.Kabule göre de; davacının payı ile sınırlı olarak hüküm kurulması gerekirken taşınmazın tamamının iptal tesciline karar verilmesi doğru değildir.Davalı tarafın, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.