Adalet Bakanlığı'nın, 11/05/2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık Ö.. O.. hakkında Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 17/12/2014 tarihinde 2014/479 esas ve 2014/371 karar sayı ile verilen kararın kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 21/05/2015 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A) Konuyla İlgili Bilgiler:1- Sanık hakkında, 27/03/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 17/12/2014 tarihinde 2014/479 esas ve 2014/371 karar sayı ile sanığın TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince tedaviye ve denetimli serbetlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin kararın itiraz edilmeden kesinleştiği,2- Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 27/01/2015 tarihli yazısında, "28/06/2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı kanunun 68 Maddesi ile değiştirilen TCK 191. maddesi ve aynı kanunun 85. Maddesi ile 5320 sayılı kanuna eklenen geçici 7. Maddenin 2. Fıkrası uyarınca daha önce sanık hakkında denetimli serbestlik veya tedavi tedbirinin uygulanıp uygulanmadığı araştırılarak, daha önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış ise sanık hakkında 5237 sayılı yasanın 191 Maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinde zorunluluk bulunduğu, 17/12/2014 tarihli kararın yasaya aykırı olması nedeniyle bu karara karşı kanun yararına bozma yoluna gidileceği" belirtilerek Mahkeme'den kararın infazının durdurulmasının istendiği; Mahkeme tarafından 27/02/2015 tarihinde kararın infazının durdurulmasına karar verildiği,Anlaşılmıştır.B) Kanun Yararına Bozma Talebi:Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Yargılama aşamasında yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 68. maddesi ile yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi ve 6545 sayılı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 7. maddesi gereğince lehe aleyhe kanun değerlendirmesi yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 17/12/2014 tarihli kararının bozulması istenmiştir.C) Konunun Değerlendirilmesi:6545 sayılı Kanunla 5320 sayılı Kanun'a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrasında, "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." hükmü öngörülmüştür.Somut olayda, 17/12/2014 tarihli karardan önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'la TCK'nın 191 ve 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddesinin 2. fıkrası gereğince, daha önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmayan sanık hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilmesi gerekirken "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri" uygulanmasına karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerindedir.D) Karar :Açıklanan nedenlere göre; Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 17/12/2014 tarihli 2014/479 esas ve 2014/371 sayılı kararın 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 25/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.