Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...............'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacı, mirasbırakandan intikal eden 53 parsel sayılı taşınmazdaki dairenin davalılar tarafından haksız olarak kullanıldığını, 41 ve 52 parsel sayılı taşınmazlardaki daire ve dükkanın ise kiraya vermek suretiyle gelir elde ettiklerini ileri sürerek murisin ölüm tarihinden itibaren hesaplanacak ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalılar, 53 parsel sayılı taşınmazdaki daireyi anneleri ve kardeşi Mahmut ile birlikte kullandıklarını, diğer taşınmazları ise kendilerinin kiraya vermediklerini ve kira gelirinide anneleri Münevver'in tahsil ettiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, 41 ve 52 parsel sayılı taşınmazlardaki bağımsız bölümler yönünden sübut bulmayan davanın reddine, 53 parsel sayılı taşınmazdaki dairenin davalıların kullanımında olduğu gerekçesi ile dava tarihinden itibaren hesaplanan ecrimisilin kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; tarafların mirasbırakanı Mehmet Şahin'in 24.8.2008 tarihinde öldüğü, 41 ve 52 parsel sayılı taşınmazlardaki çekişme konusu bağımsız bölümlerin tamamının, 53 parsel sayılı taşınmazdaki çekişmeye konu bağımsız bölümün ¼ payının tarafların murisinden intikal ettiği, anılan taşınmazlardan sadece 53 parseldeki bağımsız bölümün davalıların kullanımında olduğu, diğer taşınmazların ise üçüncü kişilerin kiracı olarak kullandığı ve dava dışı mirasçı Münevver tarafından kira paralarının tahsil edildiği anlaşılmaktadır.Öte yandan; davacının, noterde düzenlenen 15.12.2009 tarihli ihtarname ile davalıları intifadan men ettiği, anılan ihtarnameninde 22.12.2009 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.Bu durumda; 41 ve 52 parsel sayılı taşınmazda yer alan bağımsız bölümlerde davalıların bir tasarrufu olmadığı gözetilerek anılan taşınmazlar bakımından davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği üzere; her dava açıldığı tarihteki koşullar dikkate alınarak sonuçlandırılır. Ecrimisil de, kötü niyetli zilyedin geri vermekle yükümlü bulunduğu şeyi haksız alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatı olduğuna göre, bu tür davalarda ancak dava tarihine kadar gerçekleşmiş olan zararın istenebileceği, dava tarihinden sonra gerçekleşmesi muhtemel zararın ayrı bir davanın konusunu oluşturacağı tartışmasızdır. Nitekim, davacıda dava dilekçesinde murisin ölüm tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için hesaplanacak ecrimisilin hüküm altına alınmasını istemiştir.Öte yandan; elbirliği veya paylı mülkiyette paydaşlar arasında bir şeyden kullanma yoluyla yararlanma 11.03.1950 tarih ve 11/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca semere mefhumuna girmediğinden hukuki semere sayılmaz. Ecrimisil talep edebilmek için yararlanma isteğinin kullanana iletilmesi ve yararlanmasının engellenmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları ile de sabittir.Hâl böyle olunca; çekişme konusu 53 parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölüm yönünden, noterde düzenlenen 15.12.2009 tarihli ihtarnamenin davalılara tebliğ edildiği tarihten dava tarihine kadar olan dönem için hesaplanacak ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçe ile dava tarihinden sonraki dönemi kapsar biçimde ecrimisile karar verilmesi doğru değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.