MAHKEMESİ : BOZYAZI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 25/09/2008NUMARASI : 2007/99-2008/195Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, kayden paydaşı oldukları 3042 ve 3044 parsel sayılı taşınmazlara mevcut evi kullanmak ve sera yapmak suretiyle davalıların müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuşlardır.Davalı, iyiniyetle taşınmazına sera yaptığını, çekişmeye konu evi ise kullanmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, yargılamanın devamı sırasında vefat etmiş, mirasçıları davaya dahil edilmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacıların çekişme konusu 3042 ve 3044 parsel sayılı taşınmaz maliki ölü S. H.. mirasçıları olduğu, 107 parsel üzerinde bulunan seranın 3042 ve 3044 parsel sayılı taşınmazlara tecavüzlü bulunduğu ve davalı ölü F. K.. tarafından yapıldığı, ancak 107 parselin tapuda F.A.. isimli kişi adına kayıtlı olduğu, adı geçenin 16.10.2008 tarihinde davaya dahil edildiği davalı ;F.K..'in yargılama sırasında 6.11.2007 tarihinde öldüğü ve mirasçılarının iştirakinin sağlandığı belirlenerek davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri olmaksızın davacılara ait 3042 ve 3044 parsel sayılı taşınmazlar ile üzerindeki binaya vaki müdahalelerinin önlenmesi yönünden davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.Ancak üzerinde sera bulunan 107 parsel sayılı taşınmaz tapuda F. A.. adına kayıtlıdır.Hernekadar F. dahili dava yoluyla davaya iltihak edilmişse de hakkında usulü dairesinde dava açılmayan ve aralarında zorunlu dava arkadaşlığı da bulunmayan bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilemeyeceği tartışmasızdır.O halde davada yıkım isteği de bulunduğuna göre seranın yıkımı halinde bu durum adı geçenin hukukunu da etkileyeceğinden sözü edilen kişi hakkında usulüne uygun şekilde dava açılması için davacılara olanak tanınması açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra yıkım isteği bakımından bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalıların temyiz itirazları bu nedenle yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.