MAHKEMESİ : GEBZE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/10/2007NUMARASI : 2004/559-2007/461Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 28 ada 65 parselde bulunan taşınmazın Blok , ve nolu bağımsız bölümlerinin, binadaki diğer bağımsız bölümlerle birleştirilerek tek bir dükkan olarak kullanıldığının tespit edildiğini, taşınmazın davalılar tarafından haksız olarak işgal edildiğini, taşınmazın mimari projeye uygun hale getirilmesini, davalıların elatmanının önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı ... İnşaat Turizm ve Tic. A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya karşı beyanda bulunmamışlardır.Mahkemece, taşınmazın eski hale getirilmesinin yükleniciye ait olacağı davalıların taşınmazı haksız olarak tasarruf ettiği gerekçesiyle ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve eski hale getirme isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davalıların haklı ve geçerli neden olmaksızın dava konusu bağımsız bölümleri işgal ettikleri belirlenerek haksız kullanım tazminatı niteliğindeki ecrimisile hükmedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Temyiz eden davacı TMSF’nin bu hususa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,Davacı TMSF’nin, diğer temyiz itirazlarına gelince, Bilindiği üzere, HUMK’nun 381 ve devamı maddelerinde hükmün ne şekilde tefhim edileceği belirtilmiş, aynı yasanın 388. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar açıklanmış, maddenin son bendinde “Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın çekişmeli bağımsız bölümlere elattıkları belirlenmesine rağmen, elatmanın önlenmesi talebi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmadığı gibi, projeye aykırılıkların giderilmesinin ancak yükleniciye yöneltilecek dava ile çözümlenebileceği ifade edilmesine karşın, bu konuda da keza karar verilmemiş olması isabetsizdir.Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen ilkeler gözetirek bir karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.