Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13240 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12358 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ : MERİÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/06/2010NUMARASI : 2010/29-2010/154Taraflar arasında görülen davada;Davacı, dava konusu 1925 parsel sayılı taşınmazının geçerli satışı gerçekleşmediği halde taşınmazına davalılar tarafından müdahale edildiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, haksız el atma olgusunun saptandığı gerekçesiyle el atmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1925 parsel sayılı taşınmaza kayden malik olan davacının, taşınmazın geçerli satışı bulunmadığı halde davalı tarafından müdahale edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı, davalı A..'nin çekişmeli taşınmazı harici satın alma yoluyla davacıdan satın almış olduğunu buna ilişkin olarak da harici satış sözleşmesi düzenlenmiş olduğunu belirterek davanın reddini savunduğu, diğer davalının ise davalı Ali ile arasında kira ilişkisi bulunduğunu belirterek davanın reddini savunduğu anlaşılmaktadır. Çekişmeli 1925 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki olan davacı tarafından açılan davada davalıların kayda dayalı bir haklarının bulunmadığı ve taşınmazın davalıların kullanımında olduğu belirlenerek el atmalarının önlenmesine karar verilmiş olması kural olarak doğrudur.Ne var ki davalı, sunmuş olduğu 26.04.2002 tarihli "satış senedi" başlığını taşıyan belge ile çekişme konusu 1925 parsel sayılı taşınmazı 5000 TL bedel karşılığında ve bedelini de ödemek suretiyle haricen satın aldığını savunduğu, dosyaya ibraz edilen bu belgeye de davacı tarafından karşı çıkılmadığı görülmektedir.Hemen belirtilmelidir ki, TMK'nun 706. BK'nun 213. ve 2644 Sayılı Yasanın (Tapu Kanununun) 26. maddeleri tapulu taşınmazların resmi şekilde yapılmayan temliklerine hukuken değer verilemeyeceği hükmünü öngörmektedir. Kaldı ki, çekişmeli yerin 6 nolu bağımsız bölümün eklentisi olduğuna göre müstakilen de satışa konu edilemeyeceği açıktır. Her ne kadar satış geçersiz ve mülkiyetten kaynaklanan bir hak bahşetmez ise de haricen yapılan satışın kişisel hak doğuracağı ve bu hakkında satış bedeli üzerinden hapis hakkı olacağı 1940 tarih 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğidir.Hal böyle olunca, davalıların temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.