Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından tüketici kredisi sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 10/3. maddesi uyarınca alacaklının asıl borçluya başvurup takibin semeresiz kalmasından sonra kendilerine başvurabileceğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.Borçlunun icra mahkemesine başvurusu ,tüketici kredisinin kefili olup asıl borçlu hakkında takip semeresiz kalmadan kendisi hakkında takip yapılamayacağı nedeni ile takibin iptali istemine ilişkindir.Takip dayanağı kredi sözleşmesi incelendiğinde, tüketici kredisi olduğu görülmektedir.Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 10. maddesi uyarınca ise kefaletler adi kefalettir.4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 10.maddesinin 3.fıkrası "Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemez" düzenlemesini içermektedir. Bu nedenledir ki; alacaklı banka, asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takip semeresiz kalmadıkça kefilden borcun ifasını isteyemez. Bu konudaki başvuru İİK. nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, anılan hüküm emredici nitelikte ve kamu düzeni ile ilgili olmakla borçlunun aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca süreye bağlı olmaksızın icra mahkemesine başvuru hakkı vardır.Bu durumda asıl borçlu hakkındaki takip semeresiz kalmadan kefile müracaat edilmesi yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye aykırı olduğundan mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi usulsüzdür.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.