Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13183 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10911 - Esas Yıl 2015





Davacı Ş.. B.. vekili Avukat Ö.. S.. tarafından, davalılar E.. B.. ve diğeri aleyhine 16/03/2012 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/12/2013 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı M.. H.. vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de diğer davalı E.. B.. vekili ile davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 17//11/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava, rücuen tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur.Davacı, davalı E.. B..'ın belediyede şoför, diğer davalı M.. H..'ın da destek hizmetler müdürü olduğunu, davalı E.. B.. yönetiminde bulunan belediyeye ait aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle hak sahiplerine ödemek zorunda kaldığı maddi ve manevi zararların aracın sürücüsü olan E.. B.. ile aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını yaptırmayan destek hizmetler müdürü M.. H.. dan müştereken ve müteselsilen ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, kazanın, davalı sürücünün %100 kusuru ile meydana geldiği, aracın kaza tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortasının bulunmadığı, kazada vefat eden kişinin ödenen maddi ve manevi tazminatın davacı tarafından karşılandığı, davacının aracını zorunlu mali mesuliyet sigortası olmadan kullanılmasına izin vermede kusurlu olduğu gerekçesiyle %50 oranında indirim yapıldıktan sonra bakiye zararın davalılardan ödetilmesine karar verilmiştir.Davalı E.. B.., davacı Belediye'de işçi olarak çalıştığını, sendikalı olduğunu, davacı ile imzalanan toplu iş sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeye göre iş kazaları nedeni ile bir fon oluşturulması gerektiğini, uyuşmazlığın bu sözleşme hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiğini savunmuş, davacı Belediye ise davalı işçisine karşı açtığı davanın hizmet sözleşmesine dayanmadığı haksız fiil hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiğini iddia etmiştir.5521 sayılı İ.. K.. 1. maddesinde, işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş aktinden veya İ.. K.. dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür.Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden davalılardan E.. B..'ın davacı Belediyenin işçisi olduğu, bir başka anlatımla davacı ile davalı E.. B.. arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.Şu durumda taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmakta olup işverenin işçinin verdiği zarardan dolayı rücuen tazminat ödetilmesi istemine ilişkin bu davaya bakma görevi 5521 sayılı kanunun 1. maddesi uyarınca İ.. M.. aittir. Davalı M.. H..'ın destek hizmetler müdürü olarak görev yaptığı ve diğer davalı işçinin kullandığı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını yaptırmayarak meydana gelen zarardan onunla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması istenildiğinden davalılar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle usul ekonomisi ilkesi gereği her iki davalı hakkındaki davanın aynı mahkemede görülmesi gerekmekle özel görevli mahkeme olan İ.. M.. her iki davalı yönünden de görevli olduğu sonucuna varılarak dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve taraflardan peşin alınan harçların istek halinde geri verilmesine 17/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.