Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13174 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9653 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : FETHİYE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/03/2010NUMARASI : 2009/272-2010/133Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 3 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümün davalı tarafından haklı bir nedeni olmaksızın kullanıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.Davalı, yanıt vermemiştir.Mahkemece, kayden davacıya ait taşınmazın davalı tarafından haklı bir neden olmaksızın kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 3 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümün davacı adına, 4 nolu bağımsız bölümün ise davalının miras bırakanı adına kayıtlı olduğu, davacının maliki olduğu bağımsız bölümün davalı tarafından kullanıldığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı, mahkemece duruşmada dinlenilen tanık beyanı doğrultusunda çekişmeli taşınmazın davalının miras bırakanı tarafından kullanıldığı ölümü ile davalının tasarrufuna geçtiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, mahkemece mahallinde yapılan keşif sırasında davacıdan çekişmeli bağımsız bölümün gösterilmesi istenilmemiş, keşif yapılan bağımsız bölümde kapı numarası bulunmadığından komşu taşınmazın numarasından varsayımla numarası belirlenmiş, kat irtifakı projesi uygulanarak çekişmeye konu edilen yer belirlenmemiştir.. Ayrıca bu tür davalarda HUMK'nun 259. maddesi hükmü gereğince kural olarak tanığın taşınmaz başında dinlenilmesi gerekli olup bu şekilde çekişmeli taşınmazın yerinin ve kim tarafından kullanıldığının mahallinde duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması esastır. Hal böyle olunca, yukarıda değinilen hususlar ile davalının temyiz aşamasında sunmuş olduğu delillerin birlikte değerlendirilmesi, davacıya ait 1 nolu bağımsız bölüm ile davalıya ait 4 nolu bağımsız bölümlerin yerlerinin ve kim tarafından kullanıldığının tespiti ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 9.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.