Davacı M.. B.. vekili Avukat E. B.tarafından, davalı Adalet Bakanlığı aleyhine 29/07/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, İİK 5. maddesine dayanılarak açılan ve icra müdürünün hatalı işlemi nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.Davacı dava dilekçesinde, dava dışı takip borçlusu aleyhine ihtiyati haciz kararı alarak icrai hacze çevirdiğini ancak icra memurunun talimat evrakında kilitli kapının çilingir marifetiyle açılması yönünde kayıt bulunmaması nedeniyle haczi yapmadığını, takip eden günde hacze gidildiğinde borçlunun malları kaçırmış olduğunu, icra memurunun hatalı işlemi nedeniyle haczin yapılamadığını, alacağını tahsil edebilme imkanından yoksun bırakıldığının ileri sürerek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, zarar miktarının ispat edilmesi gerektiğini, icra takibinin devam ettiğini burada yapılacak hacizlerle alacağın tahsil imkanının bulunduğunu belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur.Yerel mahkemece, icra memurunun takdirini doğru kullanmaması nedeniyle davacının zarar gördüğü kabul edilerek istemin kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğinden, davaya konu alacağın tahsili için borçlunun başkaca hak ve alacağının bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, takip hukukunun alacağın tahsili için sağladığı hukuki yolların tüketilmediği gibi, ilk gün haciz yapılabilseydi haczin icra edileceği yerde ne miktarda mal bulunduğu da araştırılmamıştır. Bu incelemeler yapıldıktan sonra gerekirse davacıya aciz vesikası sunması için süre verilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 16/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.