Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13114 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5552 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ...ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 13/01/2015NUMARASI : 2014/969-2015/3Taraflar arasında görülen davada ..... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13.01.2015 tarih ve 2014/969-2015/3 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı nezdinde sigortalı bulunan davacıya ait yatın seyir halinde iken şiddetli lodos nedeniyle hasarlandığını ileri sürerek, şimdilik 1.000,00 TL hasar bedelinin faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 17.11.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle talep sonucunu 18.791,57 TL'ye çıkarmıştır.Davalı vekili, davacının teknesinde meydana gelen hasarın iddia edildiği gibi fırtına şeklindeki bir deniz tehlikesi sebebiyle oluşmadığını, bu sebeple teminat kapsamı dışında kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece bozma ilamına uyularak, davacıya ait bulunan teknenin denizde çıkan fırtına sonucu hasarlandığı, hasarın başka bir sebeple meydana geldiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı, hasarın poliçe teminat kapsamında olduğu, belirlenen 9.104,04 USD'lik hasar tutarının hasar ile uyumlu olduğu, belirlenen hasar bedelinden 750 USD'lik muafiyetin düşülmesinin gerektiği, davalının ekspertiz raporu bitirme tarihi olan 25.07.2009 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 12.915,01 TL'nin 25.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Dava, tekne sigorta poliçesinden dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı 17.11.2014 tarihli dilekçesi ile ıslah talebinde bulunduktan sonra davalı tarafça süresi içinde verilen cevap layihasında zamanaşımı savunmasında bulunulmuştur. Bu durumda, mahkemece davalının ıslah edilen miktara ilişkin zamanaşımı defi hususunda öncelikle bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.3- Islah edilen miktara ilişkin olarak davalı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle ıslah edilen miktara ilişkin olarak davalı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.