Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13103 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12943 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : ÜMRANİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/07/2010NUMARASI : 2009/650-2010/552Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları A.'nin miras haklarını bertaraf etme amacıyla bedelini kendisi ödeyerek 3.kişiden satın aldığı çekişme konusu taşınmazları ve otomobili 2.eşi olan davalı F. adına tescilini sağladığını, F.'nın da bu taşınmazlardan bir kısmını arkadaşları olan diğer davalılara muvazaalı devrettiğini, amacın mal kaçırma olduğunu, yeni Medeni Yasa uyarınca murisin katkısının dikkate alınarak denkleştirmenin yapılmasını ve kayıtların iptali ile mirasçılar adına tesciline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar, bedelini ödeyerek satın aldıklarını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davaya bakmakla görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazların davalılar adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Davacılar, miras bırakanlarının parasını 3.kişiye ödemek suretiyle çekişmeye konu edilen taşınmazların üvey anneleri olan F.. adına tescilinin sağlandığını ve onun tarafından da muvazaalı olarak diğer davalılara temlik edildiğini ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali ile mirasçılar adına tescil, olmazsa tenkis isteğinde bulunmuşlardır.İddianın ileri sürülüş biçimine göre, miras bırakanın kendi üzerinde kayıtlı olan taşınmazlarını kayden intikal ettirmeyip 3.kişiye parasını ödemek suretiyle sicil kayıtlarının davalılardan F.. üzerine intikal ettirdiğini ileri sürdüğüne göre; somut olayda, 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmayacağı, ancak ileri sürülen iddiaya göre olayın gizli bağış (elden bağış) niteliğinde bulunduğu, ileri sürülen iddianın kanıtlanması halinde tenkis hükümlerine tabi olacağı, buna göre de açılan davanın T.M.K. 560 ile 571.maddeleri arasında öngörülen tenkis davası olacağı tartışmasızdır.Hemen belirtilmelidir ki, tenkis davalarının da çözüm yerinin genel mahkemeler olduğunda kuşku yoktur. Esasen, 4787 Sayılı Yasanın 4.maddesinde Aile Mahkemesinin hangi davalara bakacağı belirtilmiş olup, 4721 Sayılı T.M.K.'nun 2.kitabının 3.kısmı hariç (118-395) Aile Hukukundan kaynaklanan davaların çözüm yerinin Aile Mahkemesi olacağı tartışmasızdır.Öyle ise, mahkemece görevsizlik kararı verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez.Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanması ve gerekli inceleme, araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanının nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.