Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:1- Olay günü çalıştığı işyerinden cep telefonu çalınan müştekinin kendi işyerlerinde güvenlik kamerası olmadığı ancak aynı gün komşu işyerinde de hırsızlık olayı meydana geldiği ve bu işyerindeki kamera görüntülerindeki şahsın kendi telefonunu çalan şahıs olduğuna ilişkin beyanı ve sanığın aşamalarda değişmeyen savunmasında atılı suçlamayı kabul etmemesi karşısında, öncelikle müştekinin duruşmadaki beyanında belirttiği aynı gün hırsızlık olayı gerçekleşen komşu işyerinin neresi olduğunun tespiti ile bu olaya ilişkin soruşturma dosyasının aslı ya da onaylı örneğinin dosya içine getirtilip sanığın değişik cephelerden çektirilecek teşhise elverişli boy fotoğraflarının temin edilerek söz konusu dosyadaki kamera görüntülerindeki şahsın sanık olup olmadığı hususunda bilirkişi marifetiyle, gerektiğinde Adli Tıp Kurumu veya Kriminal Daire Başkanlığından alınacak rapor ile tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesiKabule Göre de;2- Sanığın, müştekinin çalıştığı işyerinde müştekiden kullanmak istediği telefonu alıp kaçması şeklindeki eyleminin, TCK'nın 142/1-b maddesine uyduğu gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle aynı Kanunun 141/1 maddesi ile uygulama yapılması3- Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğun, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverme tarihine kadar” diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” süreceğinin belirtilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılmasıBozmayı gerektirmiş, sanık H.. E..'un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza süresi bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.