Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13028 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12516 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : MUDANYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/04/2009NUMARASI : 2006/33-2009/71Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden davalılar adına olan 4 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kaldığını ileri sürerek, tapu iptal ve terkine karar verilmesini istemiştir.Davalılar,davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, taşınmazın kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kaldığının keşfen saptandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptal, taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; çekişme konusu taşınmazın 27.7.1931 tarihinde iskanen verildiği ve daha sonra 2859 Sayılı Yasa uygulaması ile 1014 ada 6 parsel olarak davalılar adına kayıt oluşturulduğu, yapılan uygulama ile taşınmazın kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı belirlenmiş ve mahkemece bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kabulü cihetine gidilmiştir.Ancak, davacı Hazine tarafından M. Ö. aleyhine aynı ada 7 parsel (komşu parsel) hakkında açılan Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/291 esas sayıl dava dosyasında, 1014 ada 6 parselide kapsayacak biçimde belirlenen kıyı kenar çizgisine göre taşınmazların kara tarafında kaldığı saptanmış ve mahkemenin 2001/291 esas, 2003/701 karar 27.6.2003 tarih sayılı ret kararı Dairenin 2004/1945 esas 2004/4453 karar 16.4.2004 tarih sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.Yukarıda anılan ve kesinleşen karar davalının farklı olması nedeniyle kesin hüküm oluşturmaz ise de o davanın tarafı olan Hazine yönünden kesin delil niteliğini taşır ve bağlayıcıdır.Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.