Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A Rİcra takibinde bildirilen 294,00 TL ilamda izin ücreti olmasına rağmen takipte kıdem tazminatı olarak gösterilmiş ve 13,34 TL faiz istenilmiş ise de izin ücreti alacağı için hesaplanan %9 faizin de 13,34 TL olduğu bilirkişi tarafından bildirildiğinden bu hususa yönelik temyiz itirazları yerinde değil ise de; borçlu hakkında başlatılan takibe dayanak ilamda kıdem tazminatına dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi üzerinden tahsiline karar verildiği görülmüştür. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, taraflardan sadece borçlu tarafından banka isimleri bildirilmiş bankalardan ve Mahkemece re'sen tespit edilen bankalardan mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranları istenmiş olmasına rağmen bilirkişi, işçiyi koruma amacıyla getirilen faiz türünün, yasal faizin altında olması nedeniyle hesaplamayı yıllık %9 faiz oranı üzerinden yapmıştır.HGK'nun 20.09.2006 tarih, 12-594/534 sayılı Kararında da vurgulandığı üzere Mahkemece yapılacak iş; alacaklı tarafa da uygulanmasını talep ettiği faiz oranları ile ilgili bankaları bildirmesi imkanı sağlandıktan sonra ve taraflarca bildirilen hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranları esas alınarak, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının, gerektiğinde farklı bir bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır. Bu ilkelere uygun hesaplama içermeyen bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz.Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ve taraflarca HUMK'nun 388/4 (HMK. m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.