Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1299 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4375 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarıHÜKÜM : MahkûmiyetDÜŞÜNCE : Düzeltilerek onamaİlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Oluş ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihi itibariyle beş yaşında olan mağdur ...'i annesinin izni ile gezdirmek üzere götürdüğünün anlaşılması karşısında, sanığın mağdur üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğünün bulunduğu nazara alınarak hakkında TCK'nın 103/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan hususlar nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Mağdura yaşı küçüklüğü nedeniyle baro tarafından vekil tayin edildiği ve mağdur ile baro tarafından tayin edilen vekil arasında vekaletnameye dayalı bir ilişkinin olmadığı anlaşılmakla, sanık aleyhine mağdur vekili yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi,Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.