Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12832 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10333 - Esas Yıl 2014





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Antalya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/02/2014NUMARASI : 2012/752-2014/181DAVACI :BORÇLU : Hüdaver PakişDAVALI :ALACAKLI: Ramazan DaricikYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Gülhan Kadıoğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlu hakkında bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine beş günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda, danayak bononun “15.000 TL” bedelli iken tahrifatla “115.000 TL” ye dönüştürüldüğünü, senedin yazı ile gösterilen bedel kısmına “yüz” yazısının ve yetkili yer kısmına “Antalya” yazılarının sonradan eklendiğini ile sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; 'tahrifat iddiasıyla açılan davanın reddine, keşidecinin yasal sürede protesto edilmemesi nedeni ile hamil lehtara karşı takip hakkını kaybettiğinden takibin iptaline' karar verilmiştir.Takip dayanağı bonoda ciranta konumunda olan şikayetçi borçluya karşı takip yapabilmek için, 6102 sayılı TTK'nun 778. maddesi ( 6762 saylı TTK 690/1) göndermesi ile uygulanması gereken aynı yasanın 714. ve 730. maddeleri (6762 saylı TTK'nun 626. ve 642/2) gereğince alacaklı tarafından keşidecinin protesto edilmesi gerekir. Aksi halde hamilin müracaat hakkı düştüğünden borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verilir. İİK'nun 170/a-2 maddesine göre “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.”İİK'nun 170/a-son maddesinde ise “Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.Somut olayda borçlu, takibe konu bononun “15.000 TL” bedelli iken tahrifatla “115.000 TL” ye dönüştürüldüğünü ileri sürmüştür. Alacaklının keşideciye ödememe protestosu çekmediği anlaşılmış ise de, borçlu takibe konu bonoda yazılı miktarı kısmen kabul ettiğinden İİK'nun 170/a-son fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası hükmü uygulanamaz.O halde, mahkemece senette tahrifat bulgularına rastlanmadığına dair 27.12.2013 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak borçlunun tahrifat iddiasına dayalı istemi reddedildiğine göre, borçlu yönünden takibin devamına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.