Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12762 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8885 - Esas Yıl 2011





Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalıya ait işverenlikte garson olarak haftanın yedi günü fazla mesai yaparak çalıştığını, kullanmadığı yıllık izinleri olduğunu, son olarak davacının kullanmak istediği iznin parasını kesmeye kalkınca davalı işveren ile tartıştığını ve bu tartışma sonucunda iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının yıllık iznini kullanmak istediğini, işlerin yoğun olması nedeniyle daha sonra izin kullanabileceğinin söylendiğini, davacının bu duruma sinirlendiğini ve işten ayrılacağını belirterek kendisinin işten ayrıldığını ve işe gelmediğini, hakkında gelmediği günler ile ilgili devamsızlık tutanakları tutulduğunu ve iş akdinin haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının, iş akdinin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı Taraflar Temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. 5953 sayılı Basın İş Kanunu'nun 14. maddesinin aksine, 4857 sayılı Yasa'da ücretin peşin ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sonra ödenmelidir.Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi yasal yollardan talep etmesi mümkündür.1475 Sayılı Yasa döneminde, toplu olarak hareket etmemek ve kanun dışı grev kapsamında sayılmamak kaydıyla 818 Sayılı Borçlar Kanununun 81.maddesi uyarınca ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini ifa etmekten, yani çalışmaktan kaçınabileceği kabul edilmekteydi. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 97. maddesinde de benzer bir düzenleme yer almaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nda ise ücret daha fazla güvence altına alınmış ve işçi ücretinin yirmi gün içinde ödenmemesi durumunda, işçinin iş görme edimini yerine getirmekten kaçınabilmesi açıkça düzenlenmiş, toplu bir nitelik kazanması halinde dahi bunun kanun dışı grev sayılamayacağı kurala bağlanmıştır.Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir.Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin yasa ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanması gerekir. (Yargıtay 9. HD. 18.01.2010 gün, 2008/14546 E, 2010/193 K.)4857 Sayılı Kanun'un 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkanı bulunmaktadır. (Yargıtay 9. HD. 16.07.2008 gün 2007/22062 E., 2008/16398 K.)Somut olayda; davacı işçinin işçilik alacaklarının ödenmediği ve alacaklı olduğu anlaşıldığından, davacı işçinin iş akdinin kendisi tarafından haklı olarak feshedildiğinin kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ile davacının kıdem tazminatı talebinin reddi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇTemyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.