MAHKEMESİ : ŞUHUT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/05/2010NUMARASI : 2007/103-2010/97Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları F..'nın adına kayıtlı tüm taşınmazlarını mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak damadı olan davalıya temlik ettiğini ileri sürerek, payları oranında tapunun iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacıların ididalarını kanıtlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacıların miras bırakanı F..'nın adına kayıtlı 340 ve 128 parsel sayılı taşınmazlarını 17.2.1992 tarihinde satış suretiyle yine 332 parseli de 2.9.1994'te aynı şekilde davalıya temlik ettiği, 3687 sayılı parseli ise 20.5.1987'de hibe suretiyle davalıya intikalini sağladığı, davalı adına sicil kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır.Davacılar, miras bırakanları Fatma tarafından damadı olan davalıya, çekişmeli 340, 128, 332, 3145, 3147 ve 3687 sayılı parselleri muvazaalı ve mirastan mal kaçırma amaçlı temlik ettiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır.Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacılar, yargılama sırasında dava konusu 3147 parsel yönünden davadan feragat etmişlerdir.3145 parsel sayılı taşınmaz ise davalıya üçüncü kişiden intikal etmiştir. Esasen, anılan parsellerin miras bırakan ile ilgisi yoktur. Ayrıca, 3687 sayılı taşınmaz ise muris tarafından bağış yoluyla davalıya temlik edilmiştir. Davada tenkis isteği de bulunmamaktadır. O halde, bu taşınmazlar açısından ret kararı verilmesi doğrudur. Davacıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davacıların, diğer temyiz itirazlarına gelince; muris F..'nın ölene kadar, çekişmeli taşınmazda oturduğu, satım ihtiyacının bulunmadığı, taşınmazların gerçek değerleri ile akitte gösterilen değerler arasında aşırı fark bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir Öyle ise, miras bırakan tarafından davalıya yapılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kabulü gerekir.Hal böyle olunca, 3147,3145 ve 3687 sayılı parseller dışındaki taşınmazlar bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.