Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12749 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21721 - Esas Yıl 2013
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RSair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlu aleyhine 150.000.000 TL bedelli limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış olup, borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda diğer itiraz ve şikayetlerinin yanı sıra ipotek limitinin aşıldığı şikayetinde de bulunmuştur.Mahkemece; 7 günlük süre içinde icra emrine itiraz edilmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir.TMK'nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği) borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlanabilir. MK'nun 875.maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir. HGK'nun 24.05.1989 tarih ve 1989/11-294 Esas 1989/378 Karar sayılı kararında da yukarıdaki kural benimsenmiştir. İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. İpotekli taleplerde limitin aşıldığı yönündeki şikayetler süreye tabi değildir. Bu durumda, borçlunun ipotek limitinin aşıldığı yönündeki şikayetinin yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda esastan incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken süre aşımı nedeniyle istemin tümden reddi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.