Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12739 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 10945 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : BURSA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/04/2009NUMARASI : 2007/517-2009/150Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanın maliki olduğu 2335 ve 2336 parsel sayılı taşınmazlarını ve .. plakalı traktörünü davalı oğullarına satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan devirlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının ve traktörün satışının iptalini istemişlerdir.Davalılar, satış bedelini ödediklerini, iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, bir kısım davacılar ve davalılar vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; davacılar, miras bırakanın yapmış olduğu temliki işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının ve satış işlemlerinin iptali isteği ile eldeki davayı açmışlardır.Hemen belirtmek gerekirki; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi –genel ilke ile bağdaşmaz. Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)Hal böyle olunca, davacı tarafa tescil davası açması için olanak tanınması, açılması halinde eldeki dava ile birleştirilmesi ondan sonra işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Tarafların temyiz itirazları bu sebeple yerindedir.Kabulüyle hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 9.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.