MAHKEMESİ : EDREMİT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/06/2010NUMARASI : 2010/206-2010/353Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden davalı adına olan 579 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kalan 210 m² lik kısmının tapu kaydının iptali ve bu bölüme yönelik elatmanın önlenmesini istemiş, ıslah ile keşfen belirlenen bölüm için tapu iptal ve elatmanın önlenmesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı,davanın reddini savunmuştur.Davanın reddine ilişkin kararın temyizi üzerine Dairece “ ... haklılık oranına göre paylaştırılacak yargılama giderleri, harç ve davada vekille temsil edilen davacı yararına avukatlık ücretinin takdir ve tayini edilmesi” gereğine değinilerek bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çekişme konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptal ve terkin isteklerine ilişkin olup, mahkemece; 3402 Sayılı Yasa’nın 12. maddesinde 5841 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik gözetilmek suretiyle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmiştir.Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; haklılık oranına göre paylaştırılacak yargılama giderleri, harç ve davada vekil ile temsil edilen davacı yararına avukatlık ücretinin takdir ve tayin edilerek davalının sorumlu tutulması gereğine değinilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki; bozmaya uyan mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve orada gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır. Bozmaya uyulmuş olmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğar. Bu durum kamu düzeni ile ilgili olup gözardı edilmesi yasal değildir.Hal böyle olunca; mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozma dışına çıkarak yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacı Hazine’nin yukarıda değinilen yargılama giderleri, harç ve avukatlık ücreti açısından temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.