MAHKEMESİ : BİGA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/06/2010NUMARASI : 2008/312-2010/383Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanlarının 507 sayılı parselini davalıya devrine karşın açtıkları muvazaaya dayalı iptal tescil davasının kabulle sonuçlanıp kesinleştiğini, ancak taşınmazı halen davalının kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır.Davalı, davacıların açtığı davanın kesinleşmesinden sonra taşınmazı hiç kullanmadığını, taşınmazdaki evin kapılarını kilitlediğini belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemecea, miras bırakanın ölümünden itibaren davacıların taşınmazı kullanmalarını davalının engellediği gerekçesiyle elatmanın önlenmesine ve kısmen ecrimisile karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, miras bırakan babalarından gelen 507 sayılı parselde tarafların 1/3'er oranda paydaş oldukları ve taşınmazda babalarından kalan bir ev bulunduğu anlaşılmaktadır.Davacılar, taşınmazdan yararlandırılmadıklarını ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.Davalının, babalarının ölümünden itibaren taşınmazdaki evi bizzat kullanmasa bile kapısını kilitlediği ve anahtarını aldığı, bu suretle davacıların kullanımını engellediği belirlendiğine göre, ev hakkındaki el atmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmesi doğrudur. Davalının bu hususa değinen temyiz itirazı yerinde değildir. Reddine.Ne varki, taşınmazın bahçe kısmının davalının tasarrufunda bulunmadığının ve davacıların kullanımdan engellenmelerinin de söz konusu olmadığının, nitekim bahçenin bir kısmının çitle çevrilerek davacılardan Lütfü tarafından da kullanıldığının saptanması karşısında, bahçe bakımından el atma olgusunun ve paydaşlar arasındaki ecrimisil istekleri için aranan intifadan men koşulunun gerçekleştiğini söyleyebilme olanağı yoktur.Hal böyle olunca, taşınmazın bahçe kısmına yönelik el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinin reddedilmesi ve sadece eve elatma nedeniyle ecrimisile karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile taşınmazın tamamı üzerinden el atmanın önlenmesine ve ecrimisile hükmedilmesi isabetsizdir. Davalının, bu yönlere değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.