Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12599 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20459 - Esas Yıl 2013





Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RSair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine, boşanma ilamı ile hüküm altına alınan tedbir nafakası alacağının tahsili amacıyla ilamlı takip başlatılmış, bilahare, aynı ilamda hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat ve vekalet ücreti alacağı ile faizlerin tahsili istemiyle, ihtiyati haciz kararı da alınarak, ek takip talebi ve icra emriyle bunların da tahsili talep edilmiştir .Borçlu vekilinin boşanma ilamının kesinleşmediği, bu ilamın ferisi niteliğindeki alacakların da, bu aşamada takibe konu edilemeyeceği gerekçesiyle takibin iptali şikayeti üzerine, Mahkemece, takibin tümden iptaline karar verilmiş, alacaklı vekilince hüküm temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi gereğince uygulanması gereken H.U.M.K 443/4 (HMK.nun 367/2.) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik kısımları da aynı kurala tabidir. Boşanma ilamı kesinleştiği takdirde ekinde hükmedilen, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderilerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek bu kısımlarının kesinleşmeleri gerekli değildir (HGK. 28.2.2001 tarih 2001/12-206 E.-2001/217 K., 22.10.2008 tarih 2008/12-656 E, 2008/638 K). Ancak Tedbir nafakası niteliği gereği boşanma hükmü kesinleşmeden icra edilebilir.Somut olayda tedbir nafakası alacağının tahsili amacı ile başlatılan ilamlı takip dosyası üzerinde, alacaklı vekilinin ek takip talebi nedeniyle, ilamda hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat, vekalet ücreti alacağı ile faizlerinin de tahsili istemiyle icra emrinin düzenlediği görülmektedir.Bu durumda, Mahkeme'nin, boşanma ilamının ferisi niteliğinde bulunan ve icrası ilamın kesinleşmesine bağlı olan maddi ve manevi tazminat alacağı ile vekalet ücreti için yapılan takibin ilam kesinleşmediğinden bahisle (ihtiyati haciz kararını etkilemeyecek şekilde) iptali kararı yerinde ise de; icrası niteliği gereği boşanma ilamının kesinleşmesine tabi bulunmayan tedbir nafakasına ilişkin takibin devamında bir usulsüzlük bulunmadığı nazara alınarak; sadece ek takip talebi ve icra emrinin iptaline karar verilmesi yerine, takibin tümden iptali yönünden hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.