Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle;temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Kadastro Müdürlüğü'nce 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41.maddesi uyarınca Sıtkı Şişman'ın talebi üzerine yapılan düzeltme işlemi sırasında Çataklıhoca Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda C. Adına kayıtlı olan 902 ada 2 parsel sayılı 13.293 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 12.314, 58 metrekare yüzölçümü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir.Davacı C., düzeltme işlemi sırasında kendisine ait taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmaza yönelik düzeltme işleminin iptaline karar verilmiş, hüküm, davalı S. vekili ve davalı K. Tarafından temyiz edilmiştir.Kadastro Müdürlüğünce çekişmeli taşınmazların sınırlarında kırık noktalar bulunmasına rağmen kadastro tespiti sırasında noktaların düz geçirilmesiyle sınırlandırma hatası yapıldığı kabul edilerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca çekişme konusu 902 ada 2 sayılı parselin 13.293 metrekare olan yüzölçümünün 12.314, 58 metrekare olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı bu düzeltme işlemine karşı dava açmıştır.Dava konusu taşınmaz hakkındaki Kadastro Müdürlüğü'nün düzeltme kararı ve dayanağı teknik rapor ile mahkemece keşif sonucu alınan rapora göre; düzeltmenin nereden kaynaklandığı, taşınmazın orijinal ölçü değerleri esas alınmasına rağmen paftaya mı yanlış aktarıldığı yoksa ölçü değerlerinin mülkiyet sınırlarına aykırı olarak mı tespit edilmiş olduğu anlaşılmamaktadır.Mahkemece hükme esas alınan rapor 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41.madde uygulamasına ilişkin “Kadastro Sırasında veya Sonrasında Yapılan İşlemlerle Geometrik Durumları Kesinleşmiş Olan Taşınmazlarda Ölçü, Sınırlandırma, Tersimat ve Hesaplamalardan Doğan Hataların Düzeltilmesine İlişkin” Yönetmelik hükümlerine de uygun bulunmamaktadır.Doğru sonuca ulaşabilmesi için mahkemece öncelikle keşifte uygulan-masız zorunlu bulunan denetime veri teşkil edecek, tesis kadastrosu haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, çekişmeli taşınmazlara ait ölçü krokisi, çizelgesi ve ada raporu ile hava fotoğrafları, ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilmelidir.Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve harita ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisinin katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan ilk tesis kadastrosu sırasında da zeminde sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, teknik bilirkişiden düzeltme işlemine esas teşkil eden bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak düzeltme işleminin denetlenmesi istenmelidir.Teknik bilirkişi raporunda, ilk tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, düzeltme işlemi sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmenlik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, düzeltme işleminde hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlara ve “düzeltme işlemi ve haritasını” irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılar yer almalı; ayrıca birincisi, ortofoto üzerinde ilk tesis kadastrosuna ait harita ile düzeltme haritasını ada bazında, ikincisi çekişmeli taşınmazlar ve komşularını kapsar bazda ve üçüncüsü ise ilk tesis kadastro haritası ile çekişmeli taşınmazların zeminini çakıştırır bazda en az üç adet harita düzenlemesi ve düzeltme haritasında yanlışlık varsa, doğru sınırları gösterir harita tanzim edilmesi istenmelidir.Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.Somut olayda mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmamış, eski ve yeni paftalar denetime elverir şekilde komşu parselleri ile birlikte çakıştırılmamış, düzeltme işleminde değişen sınırların hangi teknik hataya istinaden yapıldığı bilimsel verilerle açıklanmamıştır.Tesis kadastrosundaki orijinal ölçü krokisi ile tesis kadastro paftası denetlenmemiş, denetime imkan vermeyen soyut içerikli yetersiz fen bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur.Yetersiz inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması isabetsizdir.Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmünBOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 13.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.