Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1253 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2225 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasındaki “boşanma ve velayet” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 1.Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 07.02.2012 gün ve 2010/1144 E.-2012/170 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 14.01.2013 gün ve 2012/12674 E.-2013/167 K. sayılı ilamı ile; (...1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kadının mahkemenin yetkisine ve derdest dava bulunduğuna yönelik temyiz itirazları yersizdir.2-Davalı kadının delil listesinde yer alan ve dinlenilmelerinden açıkça vazgeçilmeyen tanıkları Ayda Işıklı ile Katherina Mcquie'nin beyanlarının alınması için Amerika Birleşik Devletleri adli makamlarına yazılan istinabe evraklarının dönüşü beklenmeden karar verilmiştir. Adı geçen tanıkların dinlenecek vakıa hakkında bir sınırlama yapılmadığı ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi koşullarının gerçekleşmediği dikkate alınarak beyanları tespit edilip, tüm deliller birlikte değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı yanın savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde tanıkların dinlenilmesine ilişkin ara karardan re'sen dönülerek eksik incelemeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN: Davalı vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma ve velayet istemlerine ilişkindir. Davacı, davalı ile 15.11.1998 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten bir çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin Dışişleri Bakanlığında meslek mensubu olarak görevli olduğunu, evliliğin kurulmasından sonra bir süre birlikte yaşadıklarını, en son 7 sene kadar önce Los Angeles şehrinde müşterek ikametgahları bulunduğunu, o zamandan beri müşterek ikametgah edinemediklerini, tarafların Türk vatandaşı olduğunu ancak davalının Seattle'da iş bulması ve çalışması nedeni ile yine müşterek konut edinemediklerini, davalının bir araya gelme çabası olmadığı gibi ev işleri yapmadığını, çocuğuna bakmak gibi işlerle uğraşmadığını, kendisi ile ilgilenmediğini, bir araya gelme ihtimallerinin olmadığını ileri sürerek boşanma kararı ile müşterek çocuğun velayetinin annesine verilmesini istemiştir.Davalı; davacıdan boşanmak için 7 Haziran 2010 tarihinde ABD Washington Eyaleti Seattle şehrinde boşanma davası açtığını, davanın derdest olduğunu, tarafların her ikisinin de hem Türk hem ABD vatandaşı olduğunu, MÖHUK 41.md. uyarınca Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisinin olmadığını, MÖHUK 41.maddesinin emredici olduğunu, mahkeme tarafından resen gözönüne olması gerektiğini ve dava şartı olduğunu, yurtdışında açılmış bir dava derdest iken Türkiye'de konusu sebepleri ve tarafları aynı olan bir davanın açılmasının, aynı madde uyarınca milletlerarası derdestlik nedeni ile reddedilmesi gerektiğini belirtmiş, red taleplerinin kabul edilmemesi halinde davacının tümüyle kusurlu olması nedeniyle boşanma davası açamayacağından davanın esastan reddini savunmuştur.Mahkemece; tarafların 7 yıldır ayrı oldukları, işleri nedeni ile uzun zamandır ayrı ülkelerde yaşadıkları, davacının ailesini bir araya getirmek için uğraştığı, davalının ise sadece tatillerde eşinin yanına geldiği, davalının ABD mahkemelerinde dava açıp boşanma iradesini ortaya koyduğu ve ABD Mahkemelerince boşanma kararı verildiği, mahkemede açılan davanın reddini istemenin açıkça iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, tüm bu nedenlerle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, devamında bir yarar kalmadığı gerekçeleri ile tarafların boşanmalarına, tarafların müşterek çocuklarının velayetinin davacı babanın talebinin olmaması, annesi ile yaşıyor olması gözönüne alınarak annesine verilmesine karar verilmiş; davalı vekilinin temyizi üzerine; Özel Dairece yukarıda başlıkta yer alan gerekçeler ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü davalı vekili temyize getirmiştir. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı tarafın delil listesinde belirttiği bir kısım tanıkların dinlenmesinin gerekip gerekmediği; bunun sonucu olarak davalının savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı noktasında toplanmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Somut uyuşmazlığın incelenmesinde; dava konusu evlilikte temelden sarsılma olgusunun gerçekleştiği, davalı tarafından ABD'de açılan boşanma davası ile tarafların boşanmalarına karar verildiği ancak Türk Mahkemelerince tanıma ve tenfizine karar verilmediği, davalı kadının evliliği devam ettirmeme iradesini ortaya koyduğu, burada boşanma davasının reddini istemesinin açıkça hakkın kötüye kullanımı olduğu, Medeni Kanun hakkın kötüye kullanımını korumadığı, bu durumun bile tek başına evlilik birliğini temelinden sarsılma olgusunu doğruladığını, Özel Daire bozma ilamında işaret edilen tanıkların beyanlarının alınması için ABD yetkili makamlarına talimat yazıldığı, ABD'de görülen boşanma davasında tanık olarak dinlendikleri ve oradaki beyanlarının dosyaya sunulduğu, HMK 241.maddesine göre mahkeme gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeterince bilgi edinildiği, bu nedenlerle savunma hakkının kısıtlanmasının söz konusu olmadığı kabul edilmiştir.Öte yandan; tüm dosya kapsamından davacı kocanın davalı kadına şiddet uyguladığının dosya içerisine sunulan fotograflar ve diğer bilgi ve belgelerle sabit olduğu, davacı kocanın ağır kusurlu olduğu, davalı kadının ise az kusurlu olduğu benimsenmiştir.Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmelerde bir kısım üyelerce; Özel Dairenin bozma ilamının doğru olduğu, görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.Bu nedenle sonucu itibariyle doğru bulunan direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir. S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçelerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 22.04.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar İŞ KAZASI • BAKİYE ÖMÜR • MADDİ TAZMİNAT İLK PEŞİN DEĞER • MANEVİ TAZMİNAT KARAR1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı A. Elektropanc Elektromekanik San. Müh. Taah. Ve Tic.A.Ş.'nin tüm; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,2- Dava, geçird Vekalet sözleşmesinin kapsamı-İlamın icrasının ayrı bir iş sayılacağı-ilamın icraya konulmaması talebinin azil sayılamayacağı Taraflar arasındaki “avukatlık ücret alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 19.03.2010 gün ve 2010/1 E., 2010/115 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 23. Sahte fatura kullanma-zamanaşımı Mahkemesi : ... Asliye Ceza213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan sanık ...'ın aynı Kanun'un 359/b-1 ve 5237 sayılı TCK'nun 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddele Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?