Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12519 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 8236 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ : AYDIN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/10/2007NUMARASI : 2006/129-2007/365Taraflar arasında görülen davada;Davacı, ortak miras bırakanları M. K.ın kendisinden mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı biçimde 240 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 2, 4 ve 5 nolu bağımsız bölümleri herbirine ayrı ayrı olmak üzere oğulları A.O., A., H. ve H.a temlik ettiğini ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuştur.Davalılar A.O., A. ve H.; binanın inşaatını kendilerinin tamamladıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlar, diğer davalıların kanuni temsilcisi S., davaya yanıt vermemiştir.Mahkemece, miras bırakan tarafından yapılan, çekişme konusu bağımsız bölümlerin temlikine ilişkin işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, bir kısım davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.11.2008 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat İ.A.g., davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili avukat gelmedi, yokluğunda, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldüDava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 240 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümün H.K. adına kayıtlı olduğu ve dava tarihinde ölü olması sebebiyle H.'in çocukları olan M.ve Z..e husumet tevcih edilmek suretiyle davanın açıldığı ve yargılamada reşit olmadıklarından dolayı anneleri S. K.ın velayeten adı geçenleri temsil ederek davayı takip ettiği, yargılamanın devamı sırasında M.nin 18 yaşını doldurarak reşit olduğu anlaşılmaktadır.Buna göre ve özellikle yargılama sırasında M.'nin reşit olduğu ve velayet görevinin son bulduğu gözetilerek kendisine tebligat yapılmak suretiyle davada yeralmasının temin edilmesi gerekirken, usuli dairesinde taraf teşkili sağlanmaksızın hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, Merve ve Z. velayeten davayı takip eden S.'in de kayıt maliki H.in eşi olması sebebiyle, onun mirasçısı olduğu dosya kapsamı ile sabit olup, aleyhinde açılan bir dava bulunmadığı halde onun hukukunuda etkileyecek şekilde karar verilmiş olması da isabetli değildir. Hal böyle olunca; öncelikle yargılama sırasında reşit olan M.ye usulüne uygun şekilde tebligat yapılmak suretiyle taraf teşiklinin sağlanması, öte yandan; kayıt maliki H.'in terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu gözetilerek, mirasçısı S.'.de husumet tevcih edilmek suretiyle davada yer alması bakımından davacı tarafa olanak tanınması, ondan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen usuli işlemler gerçekleştirilmeden yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan bu sebeple HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 28.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.