Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12492 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 7833 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : DENİZLİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/12/2007NUMARASI : 2007/290-2007/443Taraflar arasında görülen davada;Davacı, maliki olduğu 4854 ada 3 parsel sayılı taşınmaza, davalıya ait komşu 2 parselde bulunan binanın imar uygulaması sonucu taşkın hale geldiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve bedeli karşılığı yıkım isetğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, bilirkişilerce belirlenen kaim bedelin ödenmesi suretiyle, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğiyle açılmış olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından, toplanan delillerden; özellikle bilirkişi raporu ve içeriği resimlerden yıkımına karar verilen binanın 2 katlı bir yapı olduğu, imar uygulaması sonucu binanın 33.85 m2 lik kısmının davacı taşınmazında, 25.00 m2 lik bölümünün yolda, 8.00 m2 lik bölümününde davalıya ait parselde kaldığı, davacı parselinde kalan bölümün yıkımı halinde tüm binanın yıkılması gerekeceği ve bu belirlemeye göre de binanın tamamıyla ilgili kaim bedelin gözetilmesi icap edeceği açıktır.Oysa, mahkemece davacı taşınmazına ve yola taşkın olan bölümlerin kaim değeri üzerinden belirlenen bedel depo edilmek suretiyle karar verilmiş, davalı taşınmazında kalan bölüm hesaplamaya katılmamıştır.Diğer taraftan, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen kaim değerin (5.600.-YTL) dava tarihi ve binanın durumu gözetildiğinde hükme esas alınacak nitelikte olmadığı izlenimi uyanmaktadır.Hal böyle olunca; oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyeti aracılığıyla, dava tarihi itibariyle söz konusu yapının tümünün kaim bedelinin hesaplattırılması ve belirlenecek bedelin depo edilmesi suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerekirken, yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.