Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1248 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 282 - Esas Yıl 2014





TÜRK MİLLETİ ADINA1- Sanık Engin’in "hakaret" suçundan verilen adli para cezası, miktarı itibariyle 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddesine göre kesin nitelikte olup, temyiz kabiliyeti bulunmadığından, müdafiinin bu suça yönelik temyiz isteminin CMUK’nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiş, temyiz edenin sıfatı ve dilekçesinin içeriğine göre temyiz incelemesi, sanık E.. E..’nin "mağdur Metin'i intihara yönlendirme ve hakaret" suçlarından verilen hükümler yönünden yapılmıştır.2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın mağdura karşı eylemiyle hakaret suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde "hakaret" suçunun niteliği tayin, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Dosya kapsamına göre, mağdur Metin ile haklarında verilen hüküm kesinleşen Doğan ve Mustafa’nın birlikte işledikleri "nitelikli öldürme", "yağma" ve "hürriyeti sınırlama" suçlarından hükümlü olarak aynı cezaevinde bulundukları, Doğan ve Mustafa’nın, yanlarına yine hakkında verilen hüküm kesinleşmiş olan Ersin ve sanık Engin’i de alarak, sürekli baskı altında tuttukları mağduru, kendileri yararına kantin alışverişi yapmaya zorladıktan, olay günü mağdurun parasının kalmaması sebebiyle sanıkların isteklerini yerine getiremediği, bunun üzerine, sanıkların hep birlikte bahçeye çağırdıkları mağduru darp etmeye başladıkları, temin ettikleri bir çamaşır ipini mağdurun kalmış olduğu koğuşun pencere demirine bağladıkları, ardından "intihar etmezsen seni öldürürüz" diyerek, buldukları tabureyi asmış oldukları ipin altına koydukları, mağduru tabureye çıkıp kendisini asması için yoğun bir baskı uygulayarak zorladıkları, nihayet tüm bu baskılardan bunalan mağdurun tabureye çıkıp boynuna ipi geçirdiği, tabureye vurduğu tekmeyle birlikte boynundan sallanmaya başladığı, bu esnada paniğe kapılan sanıkların ipi kesmek suretiyle mağduru kurtardıkları olayda,Mağdurun kendi iradesi ile değil, sanık Engin’in de içinde bulunduğu grubun fiili ve psikolojik baskı ve zorlamaları sonucu intihar ortamına sürüklendiği, bu durumda ölümün gerçekleşmesi halinde TCK’nun 84/2-son maddesi uyarınca "kasten öldürme" suçundan, ölümün sanıktan kaynaklanmayan bir nedenle gerçekleşmemesi halinde "öldürmeye teşebbüs" ten neticenin bizzat sanık tarafından engellenmesi halinde ise TCK’nun 36. maddesi uyarınca "kasten yaralama" suçundan hüküm kurulması gerektiği, somut olayda neticenin sanık tarafından engellendiği anlaşıldığı halde, sanığın, "kasten yaralama" suçundan, TCK’nun 61. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı ile güttüğü amaç ve saik gibi hususlar gözönünde bulundurularak, üst sınırdan bir ceza ile cezalandırılması yerine, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde "intihara yönlendirme" suçundan hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 04/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.