Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12465 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 11593 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : KUŞADASI 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 26/02/2010NUMARASI : 2008/133-2010/61Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 10 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölüme, vefat eden babasının eşi olan davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmaza müdahalesi olmadığını, ecrimisil talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebi yönünden konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 10 parsel sayılı taşınmazdaki çekişme konusu 2 nolu bağımsız bölümün kayden davacıya ait olduğu, davalının, 14.01.2008 tarihinde ölen davacının babasının eşi olduğu, davacı tarafından keşide edilen ve davalıya 31.03.2008 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile 30 gün içinde taşınmaza müdahalenin sonlandırılması istendiği, yargılama sırasında yapılan keşif ile de taşınmazın boş olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.Davalının yargılama sırasında taşınmaza müdahalesine son verdiği belirlenerek elatmanın önlenmesi isteği yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, davalıya 31.03.2008 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile taşınmazın boşaltılması için 30 gün süre verildiği, buna göre bu sürenin bitiminden itibaren davalının fuzuli şagil konumuna düştüğü ve yargılama sırasında kullanımına son verdiği, bu durumda verilen sürenin bitim tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, bu süreyi aşar biçimde hesaplanan ecrimisilin hüküm altına alınmış olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.