Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12451 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2921 - Esas Yıl 2014





Taraflar arasında görülen davada Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.12.2013 tarih ve 2012/424-2013/447 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı E.. K..'nın borçlusu olduğu genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davacının, davalı bankada bulunan hesabından 10 yıldır 7 öğrenciye 960 TL burs gönderdiğini, 18.12.2008 tarihinde hesabına bloke konulduğunu öğrendiğini, blokenin kefili olduğu E.. K..'nın kredi kartı borcundan kaynaklandığını, müvekkilinin dava dışı borçlunun kredi kartına ilişkin kefaleti bulunmadığını, olay nedeniyle davacının büyük üzüntü yaşadığını, öğrencilerin burslarını zamanında alamadığını ileri sürerek, 960,92 TL bloke konulan tutar ile ile 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, dava dışı borçlu E.. K..'nın kredi kartı borcunu ödemediğini, hakkında icra takibi yapıldığını, genel kredi sözleşmesinin de kat edildiğini, sonrasında ihtiyati haciz kararı alınarak davacı ve borçlu hakkında icra takibine geçildiğini, blokenin genel kredi sözleşmesi hükümleri uyarınca davacının kefili olduğu kredi sözleşmesine dayalı olarak yapıldığını, E.. K..'nın kredi kartı borcu için bloke konulmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, dava dışı E.. K.. ile banka arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin kefili olduğu ve bu kredinin geri ödemesinin düzenli olarak yapılmakta olduğu, davacının hesabındaki blokenin dava dışı borçlunun kredi kartı borcu nedeniyle konulduğunun kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olduğu, bloke konulan tutarın 960,92 TL olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacının düzenli olarak öğrencilere verdiği bursu, öğrencilerin bloke nedeni ile alamamalarından dolayı duyduğu üzüntü ve sıkıntıyı bir nebze olsun giderebilmek amacı ile manevi tazminata da hükmetmek gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile bloke konulan tutar 960,92 TL ile 3.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2-Ancak, dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca, şahsiyet hakları hukuka aykırı bir biçimde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat isteyebilir. Her sözleşmeye aykırılık hali tek başına manevi tazminatı gerektirmeyip ayrıca bu aykırılığın aynı zamanda kişilik haklarına yönelik bir saldırı da teşkil etmesi gerekir. Somut olayda, davacının şahsi haklarının saldırıya uğradığı ve zedelendiği ispat edilmediğinden manevi tazminat isteminin reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.