Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1245 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3993 - Esas Yıl 2015





Adalet Bakanlığı'nın, 11/05/2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü C.. A.. hakkında Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 02/12/2014 tarihinde 2013/357 esas ve 2014/351 karar sayı ile verilen kararın kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25/05/2015 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A) Konuyla İlgili Bilgiler:1- Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 02/12/2014 tarihinde 2013/357 esas ve 2014/351 karar sayı ile hükümlü C.. A..'ın "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan beraatine, "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62. maddesi gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrüre esas sabıkası bulunduğundan hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına yer olmadığına, ayrıca aynı Kanun'un 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği,2- İnfaz aşamasında, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine, Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 01/04/2015 tarihinde 2013/357 esas ve 2014/351 sayılı ek karar ile "Hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı yasanın 85.maddesi ile 5320 sayılı yasaya eklenen Geçici 7.maddenin 2. fıkrasında belirtilen "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümlerı çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir" şeklindeki açık hüküm karşısında sanık hakkında 191. madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında zorunluluk bulunması, infaz bürosunca hükümlü lehine kanun yararına bozma yoluna gidileceği" gerekçesiyle hükmün infazının durdurulmasına karar verildiği,Anlaşılmıştır.B) Kanun Yararına Bozma Talebi:Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Yargılama aşamasında yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir" hükmü gereğince, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 02/12/2014 tarihli kararının bozulması istenmiştir. C) Konunun Değerlendirilmesi:Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın verilmesinden önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'la 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." denmiştir.TCK'nın aynı Kanun'la değişik 191. maddesinin 8. fıkrasında, 188 veya 190. maddelerde tanımlanan suçlardan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun 191. madde kapsamına girdiğinin anlaşılması halinde, sanık hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilmesi öngörülmüş; 191. maddenin 9. fıkrasında ise "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır" denmiştir.Belirtilen hükümlere göre, 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 28/06/2014 itibarıyla TCK'nın 191. maddesinde tanımlanan "kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak" suçu nedeniyle yürütülmekte olan kovuşturma aşamasında, hakkında daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, suçu sabit görüldüğü takdirde, CMK'nın 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi zorunludur.Bu durumlar karşısında, hükümlünün tekerrüre esas sabıkası nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi yerindedir.D) Karar: Açıklanan nedenlere göre; Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 02/12/2014 tarihinde 2013/357 esas ve 2014/351 karar sayı ile verilen kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı aracılığı ile adı geçen mahkemeye gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iadesine, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.